AKP’deki kırılma ve yeni düşman!

1 ay ONCE

Nuray Babacan

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, yıllarca DEM ve PKK için kullandığı, ‘dış güçler, ahtapot, suç örgütü, karanlık organizasyon’ gibi sözlerine yeni adres buldu. PKK’yı oldukça yumuşak yaklaşan Erdoğan, yeni karşı cephesine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibini yerleştirdi.

Yeni partnerler ve yeni düşmanlar, son grup toplantısında yer değiştirdi. Tüm Türkiye’nin gözü önünde, onlarca yıl savunulan tezler unutuldu. Siyasi belgeler, beyannameler, parti programları bir saat içinde çöp oldu.

Tüm evrensel, ilkesel ve hukuksal yaklaşımlarla çelişse de CHP ve CHP’li belediyelerden yeni bir karşı cephe kurgusu yapılıyor. Bu sözlerin etkilerini ve sonuçlarını birlikte göreceğiz.

Bu yeni versiyon, kısa bir süre önce ‘AKP’de demokrasiden uzaklaşmaya yönelik kırılmanın ilk ne zaman başladığına’ ilişkin derinlikli bir sohbeti aklımıza getirdi.

Partinin son 10 yıl içerisindeki reflekslerinden endişe duyan bazı duayen AKP’lilerin bu dönüşüme ilişkin saptamalarını aktarmak için bundan uygun zaman olamaz. Partideki kırılmayı ‘denge ve denetim’ mekanizmasının ortadan kaldırılmasına bağlıyorlar. Bu süreyi son 10 yıla çıkaran da var, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle başlatan da. Aktarılanlar şöyle;

NEREDE KIRILDIK?

“…Parti’nin Türkiye’yi ayağa kaldırdığı dönemler, denge ve denetimin etkin olduğu zamanlardı. En başarılı olduğumuz dönem ilk 10 yıl. Asker, yargı, AB adaylığı gibi denge unsurları olduğu dönem, tüm toplumun yararına olan, en muhalifleri bile ikna ettiğimiz projeler yaptık. Ne zaman, bu mekanizmalar yok edildi, hesap verme, denge gözetme unsurları yok edildi. Kontrol kaybedildi.

Çünkü o yıllarda, AB üyeliği çok kıymetliydi. En hızlı uyum yasalarını biz çıkardık. Hukuk sistemi revize edildi. Bugün adalet sisteminde eleştirilen ne varsa, tam tersi adımlar atıldı. TBMM’nin denetimi çok önemliydi, hatta askeri, STK’ları, meslek örgütlerinin taleplerini dikkate alırdık. Yargı önemli bir siboptu.

Sonuçta herkesi mutlu eden yatırımlar ve projeler hayata geçirildi. İlk 10 yılın verilerine bakarsanız zaten görürsünüz. Çoğunluğun ne istediğini dikkate alıyorduk. Amaçtan sapmadan hedefe odaklanıyorduk.

50 SAĞLAM ADAM OLSA

FETÖ ayarımızı bozdu. Korunma ve savunma adına korkular beslendi. Bundan fayda sağlayanlar da sürekli korkuları besledi. Herkesi potansiyel düşman olarak görmeye başladılar. Uzlaşma tümden ortadan kalktı. Aşırı güç, yetkilerin tek elde toplanması, Cumhurbaşkanına ulaşanların sayısının azalması bugünkü yapıyı yarattı….

Şimdi partide çok değil 50 sağlam adam olsaydı, ‘Ne yapıyorsunuz, nereye gidiyoruz?’ diye sorsaydı. Bu isimlerin bir gün partiden ayrılma olasılığı bile denge unsuru olabilirdi. Bugünkü yapıdan antidemokratik uygulamalara son verecek bir hareket çıkmaz. Herkes konuşur ama eyleme geçemez. Çünkü partinin içinde demokrasiden uzaklaşmış odaklar, kendi arkadaşlarını yok eder…”

İMAMOĞLU MESELESİ

Önceki yazılarımızda, AKP’lilerin, Ekrem İmamoğlu ile ilgili dosyaları boş bulduklarını, ikna olmayan bu isimlere, ‘Başka belgeler var, göreceksiniz’ denildiğini aktarmıştık. Şimdi son grup toplantısında İmamoğlu davasının oturtulmaya çalışıldığı zeminin ne olacağı az çok ortaya çıktı. DEM, PKK ve FETÖ’dan boşalan ‘yeni düşman’ alanına yerleştirilmek isteniyor.

Üç cumhurbaşkanı adayının da cezaevinde olduğu bir ülkede, delilden suçluya gitmek gerekirken, delillerin arkadan gelmesi kuşku uyandırıyor. ‘Hukuki belirlilik, hukuki güvenlik’ terimleri çoktan rafa kalkmış gibi…

SON HABERLER

Bunları da kaçırma

AKP kulisi: Partiye seçim kazandıran yüzde 15’lik kitle uzaklaştı, ‘Karadeniz sermayesi’ ile ilişkiler bozuldu

Nefes yazarı Nuray Babacan, 19 Mart’ta İBB’ye yönelik başlatılan ‘yolsuzluk’ iddialı operasyonlara ilişkin

AKP’de itiraflar: Herkes potansiyel düşman

AKP içinden itiraflar: “AKP’nin son 10 yıldaki yönetim refleksleri eleştiriliyor. Gücün tek