AİHM bu yıl Türkiye hakkında kritik kararlar açıklayacak. Öcalan, Kavala, Atalay, Demirtaş, Gülen yapılanması yargılamaları ve büyük futbol kulüplerinin başvurularına ilişkin kararlar bu yıl içinde bekleniyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gündemindeki dava başvurularının üçte birinden fazlasını Türkiye kaynaklı şikayetler oluşturuyor. Ankara’ya yönelik başvurular bir önceki yıla oranla azalma göstermiş olsa da Türkiye 2024 yılını da “AİHM’de en fazla dava başvurusuna sahip devlet” olarak kapattı.
Özellikle Avrupa kıtasında barışa katkıları münasebetiyle bu yıl Uluslararası Dresden Barış Ödülüne layık görülen AİHM’nin 2024 bilançosu, mahkemenin Fransa’nın Strasbourg kentindeki merkezinde bugün düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı.
Buna göre, AİHM gündeminde 31 Aralık 2024 itibarıyla, 47 Avrupa devletine karşı toplam 60 bin 350 dava başvurusu bulunuyor. Bu başvuruların 21 bin 600’ü Türkiye kaynaklı hak ihlali iddialarından oluşuyor. Türkiye bu rakamla halihazırda AİHM iş yükünün yüzde 35,8’ini oluşturuyor. Türkiye’yi bu alanda sırasıyla Rusya Federasyonu (8 bin 150), Ukrayna (7 bin 700), Romanya (3 bin 850), Yunanistan (2 bin 600), İtalya (2 bin 150), Polonya (2 bin 50), Azerbaycan (bin 950), Moldova (bin 150), Slovenya (bin) ve diğer 37 devlet (8 bin 150) izliyor.
AİHM gündeminde 2023 sonunda toplam 68 bin 450 dava başvurusu bulunuyordu. Türkiye 2023 yılını 23 bin 397, 2022 yılını 20 bin 115, 2021’i ise 15 bin 251 dava başvurusuyla kapatmıştı.
15 Temmuz sonrası
Türkiye’ye karşı başvuruların ezici çoğunluğunu 15 Temmuz darbe girişimininertesinde alınan önlemler kapsamındaki hak ihlali iddiaları oluşturuyor. Bu dava grubunun büyük bölümü Gülen yapılanması tutuklama ve/veya yargılamalarıyla ilgili başvurulardan kaynaklanıyor. Mahkeme kaynakları darbe girişimi sonrası alınan tedbirlerle bağlantılı dava başvurusu sayısının yaklaşık 18 bin olduğunu belirtiyor. AİHM, bu konuyla ilgili binlerce başvuruyu 2024 yılı içinde Türk hükümetine gruplar halinde tebliğ etti.
Dava başvurusu sayısı ülkelerin nüfuslarına orantılı ele alındığında, Avrupa genelinde her 10 bin kişiye 0,34 başvuru düşüyor. Hırvatistan (2,27), Karadağ (2,08), Kuzey Makedonya (1,80), Slovenya (1,80), Sırbistan (1,69) ve Romanya (1,33) nüfusa orantılı olarak AİHM gündeminde haklarında en fazla dava başvurusu olan ülkelerin başında geliyor. Türkiye on bin kişiye 0,52 başvuruyla ortalamanın hemen üstünde yer alıyor. İrlanda (0,04), Almanya (0,05) ve Birleşik Krallık (0,07) ise listenin en altında yer alan ülkeler.
2024’te bin 102 karar
AİHM 2024 yılında toplam bin 102 dava kararı açıkladı. Ukrayna’ya saldırdığı için Avrupa Konseyi’nden dışlanan Rusya Federasyonu, üyeliği öncesi AİHM önünde açılan kararlar hâlâ temizlenmekte olduğundan, hakkında en fazla karar açıklanan devlet oldu. Bu hafta Strasbourg’da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi genel kuruluna hitap eden AİHM Başkanı Marko Bosnjak, “Mahkememiz Rusya’yı, neden olduğu insan hakları ihlalleri konusunda sorumlu tutan dünya genelindeki tek forumdur” ifadelerini kullandı. Mahkeme gündeminde Ukrayna’nın Rusya’ya karşı açmış olduğu devletler arası dava başvuruları da bulunuyor.
AİHM geçen yıl Rusya hakkında 302 karar açıkladı. Rusya’yı sırasıyla Ukrayna (158), Türkiye (73), İtalya (58), Romanya (58) ve Macaristan (51) izledi. Andora, Estonya, İrlanda ve Lihtenştayn hakkında hiçbir karar çıkmazken, İzlanda, Monako ve Norveç hakkında 1’er, Bosna-Hersek ve Finlandiya hakkında 2’şer karar yayımlandı.
Türkiye davalarında açıklanan 73 karardan 67’sinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) en az bir maddesinin ihlaline hükmedildi. Türkiye hakkında en fazla ihlal kararı AİHS’nin “özgürlük ve güvenlik” hakkını düzenleyen 5’inci maddesi kapsamında verildi. Mahkeme, 19 davada 5’inci maddenin ihlal edildiği sonucuna vardı. Bu maddeyi, 15 ihlal kararıyla ifade özgürlüğünü düzenleyen 10’uncu madde, 13 kararla da adil yargılanma hakkını düzenleyen 6’ncı madde izledi.
2025’te Türkiye’yi neler bekliyor
AİHM’nin 2025 boyunca da Fethullah Gülen yapılanmasına üyeliğinden tutuklanıp yargılanmış ve/veya mahkum olmuş kişiler tarafından yapılan başvurularla ilgili kararlar açıklaması bekleniyor. Mahkeme, ByLock kullanımı hakkında Eylül 2023’te açıkladığı emsal niteliğindeki Yüksel Yalçınkaya kararına benzer başvuruları bu yıl da Türk hükümetine tebliğ etmeye devam edecek. AİHM 2024’te Türk hükümetine sadece ByLock bağlantılı 3 bin dava başvurusu tebliğ ederek görüş istedi.
AİHM gündeminde ByLock haricinde Gülen yapılanması bağlantılı başka dava grupları da var. Mahkeme, Türkiye’de “FETÖ/PDY” olarak adlandırılan Gülen yapılanmasına mensup olmaktan yargılanıp mahkum olan Şaban Yasak tarafından açılan davada geçen yıl kritik bir karara imza atmış, davacının hak ihali iddialarını geri çevirmiş ve bu davanın yalnızca ByLock kullanımıyla ilgili Yalçınkaya kararından farklı olduğu sonucuna varmıştı. AİHM’de 7 yargıçlı bir daire tarafından oy birliğiyle alınan kararda, “ulusal mahkemelerin, başvuranın örgütün gizli yapısı içerisinde bir yönetici olarak örgüt adına gizli faaliyetlerini sürdürdüğünü gösteren çok sayıda aleyhte delile atıfta bulunarak isnat edilen suçun kast unsurunu ortaya koyduğu” ve “davacının, ByLock kullandığı doğrulandığı için değil, söz konusu örgütün gizli yapısına mensup olduğu gerekçesiyle silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûm edildiği” not edilmişti. Davacı Şaban Yasak AİHM’nin bu kararına 17 yargıçlı Büyük Daire önünde itiraz etti. AİHM bu davada Mayıs 2025’te yeni bir duruşma düzenleyecek. Büyük Daire’nin ilk daire kararını onaması halinde, kararın benzer diğer Gülen yapılanması davalarına emsal oluşturabileceği ifade ediliyor.
Öcalan kararı da bekleniyor
AİHM’nin bu yıl içinde Abdullah Öcalan hakkında da kritik bir karar açıklaması bekleniyor. Öcalan’ın İmralı adasındaki tecrit koşullarına ilişkin davada karar tarihi henüz belli değil. Benzer şekilde Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay tarafından yapılan hak ihlali başvurularıyla ilgili kararların da bu yıl içinde karara bağlanıp yayımlanacağı belirtilmekte.
AİHM gündeminde Türkiye’deki futbol kulüplerinden ve hakemlerden gelen önemli dava başvuruları da var. Tahkim kurumunun bağımsız olmadığı ve kulüpler ve hakemler hakkındaki kimi kararların “keyfi” biçimde alındığı temelinde yapılmış yaklaşık 60 dava başvurusu bulunuyor. Davacı kulüpler arasında Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor da var.