5 Aralık 2025

Erdoğan’ın öfke ve mantıksızlığı Türkiye’yi skandallara sürüklüyor

19 Ağustos 2025

Gazeteci Yazar Mümtaz’er Türköne The Turkish Post’taki ‘Sırada hangi skandal var?’ başlıklı yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu üzerinden kurduğu siyasetin geri teptiğini vurguluyor. İktidar, CHP’yi zayıflatmak için belediyeler üzerinden soruşturmalar açtı; ancak bu hamleler, muhalefeti dağıtmak yerine Erdoğan’ın iktidarını sarsan bir kırılma noktasına dönüştü.

CHP’Lİ BELEDİYELERE BASKI: ŞANTAJ VE TEHDİTLER

Türköne T, iktidarın CHP’li belediye başkanlarını transfer etme girişimlerinin, yolsuzluk dosyaları ve “İBB borsası” skandallarıyla iç içe geçtiğini yazıyor. İddiaya göre bazı belediye başkanlarına “ya katıl ya dosyan açılır” mesajı verildi. Bu da iktidarın siyasi rekabeti demokratik yöntemlerle değil, yargı sopasıyla yürüttüğünü gözler önüne seriyor.

Türköne, Erdoğan’ın siyasette “makul çıkar hesabı” yapmaktan uzaklaştığını ve kararların öfke ile kibirle alındığını söylüyor. Saray’ın “altın varaklı koltuklarla” sembolleşen görgüsüzlüğü, iktidarın gerçeklikten koptuğunu ve “algıyı hakikat yerine koymaya” çalıştığını kanıtlıyor. Bu mantıksızlık hali, iktidarı çıkışsızlığa sürüklüyor.

YARGININ PAZARA DÜŞMESİ

En çarpıcı tespitlerden biri, yargının siyasete eklemlenmesi ve bir tür “borsa”ya dönüşmesi. Türköne, İBB borsası tartışmalarının aslında yargı gücünün bir rant aracına dönüştüğünü gösterdiğini ifade ediyor. Yargı, iktidarın elinde hem muhalifleri tasfiye etme hem de çıkar ağlarını besleme aracına çevrilmiş durumda.

Belediye operasyonları, iktidarı yalnız bıraktı. MHP sürece mesafe koydu, iktidara yakın medyada bile bu operasyonlara güçlü bir destek çıkmadı. Türköne’ye göre bu sessizlik, Erdoğan’ın hamlelerinin artık parti içi ve ittifak tabanında bile karşılık bulmadığının işareti.

Türköne, ekonomideki kötü gidişatın da siyasi çalkantıları derinleştirdiğini belirtiyor. Döviz kuru baskısı, borsadaki spekülatif hareketler ve vatandaşın artan yükü, Saray’ın yönetememe krizini görünür hale getiriyor. “Pasta küçüldü, güç simsarları arasındaki kavga büyüyor” tespiti, önümüzdeki dönemde yeni skandalların patlak vereceğine işaret ediyor.

Türköne, mevcut tablodan çıkışın yolunun erken seçim olduğunu savunuyor. Ancak Erdoğan’ın mantıksız kararları ve iktidarın güç kaybetme korkusu, bu ihtimali de zayıflatıyor. Türkiye, mantık dışı bir yönetim anlayışının bedelini hem siyasi hem ekonomik skandallarla ödemek zorunda kalabilir.

“KIYAMETE SÜRÜKLENİYORUZ” UYARISI

Türköne, yazısını sert bir uyarıyla noktalıyor: Türkiye, algı ile gerçeğin yer değiştirdiği, yargının çıkar ağlarına kurban edildiği, öfke ve kibirin siyaset ürettiği bir dönemin içinde. Bu gidişatın sonu ise “duvara toslayacak bir kıyamet” olacak. Türköne, önümüzdeki günlerde neler olabileceğine dair de şu tespiti yapıyor, “Önümüzde çok açık ve net görünen, sadece küçülen pasta yüzünden güç simsarlarının iyice belden aşağı düşen kavgaları ve bu kavgalardan saçılan skandallar olacak gibi duruyor. Siyaset borsasından gelecek yeni skandal gündemlerine hazırlıklı olun.”

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Sonraki

Netanyahu Filistin devletini tanıyacaklarını duyuran Avustralya Başbakanı’nı ‘İsrail’e ihanetle’ suçladı

Önceki

Türk askeri Ukrayna’ya mı gidiyor?

Latest from Blog

GitYukarı

Don't Miss

Türköne: Türkiye’ye demokrasiyi Kürtler getirecek

Bahçeli’nin açıklamaları sonrası Mümtazer Türköne’den yeni açıklama

Mümtazer Türköne, Devlet Bahçeli’nin “Erken seçim yalan ve yaygarasıyla partimizi