
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve eski milletvekili Şamil Tayyar, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK’nın tasfiye edileceği yönündeki beklentilerin aksine, örgütün Suriye kolu YPG üzerinden bölgesel bir statü kazandırılmak istendiğini iddia etti.
Tayyar, “YPG, Kuzey Irak benzeri özerk statüye kavuşturulmak isteniyor sanki. ABD, YPG’ye sözde DEAŞ’la mücadele bahanesiyle 130 milyon dolarlık yeni kaynak hazırlıyor” ifadelerini kullandı.
MAZLUM ABDİ İLE ŞAM YÖNETİMİ MASADA
Tayyar’ın iddiasına göre, ABD ve Fransa’nın gözetiminde, Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk el-Şara ile YPG’nin elebaşı Mazlum Abdi bugün bir araya geliyor. Görüşmenin ana gündemi, YPG’nin mevcut ve gelecekteki statüsü.
Tayyar, daha önce imzalanan Şara–Abdi mutabakatının uygulanmadığını, buna rağmen Şam yönetiminin YPG ile petrol ve doğalgaz gelirlerini paylaşmaya devam ettiğini belirtti.
PKK’DAN YPG’YE SİLAH VE KADRO TRANSFERİ
Tayyar paylaşımında dikkat çekici bir başka iddiada daha bulundu. PKK’nın bazı ağır silahlarının ve kadrolarının YPG’ye aktarıldığını savunan Tayyar, bu durumun bölgede yeni bir yapılanmanın ön hazırlığı olduğunu ileri sürdü.
Suriye’nin kuzeyinde şekillenen bu yapının, sadece bölge ülkeleri için değil, doğrudan Türkiye’nin güvenliği açısından da tehdit oluşturduğunu vurgulayan Tayyar, “İsrail, ABD ile birlikte Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin ortasına yerleşiyor. İlk aşamada İran, sonra Türkiye hedef alınacak. Yeni Ortadoğu haritası bu kara gücüyle çizilecek” değerlendirmesini yaptı.
DEVLET İÇİNDEN DESTEK VERENLER VAR
Tayyar’ın en dikkat çekici ifadelerinden biri ise Türkiye iç siyasetine yönelik oldu. Bu projeye devlet içerisinden destek veren unsurlar olduğunu savunan Tayyar, şu ifadeyi kullandı:
“Gördüğüm kadarıyla devlet içinde bu projeye destek verenler ağırlıkta ve güçlüler. Çok yazık.”
Son günlerde medyada, ABD ve Fransa’nın Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye yönelik diplomatik trafiği artırdığı, bu temasların YPG’nin statüsünü uluslararası düzeyde meşrulaştırmaya yönelik olduğu değerlendirmelerine yer veriliyor.