6 Aralık 2025

Halk Tv. Kararı yargıya takıldı, Sözcü Tv. susuyor

RTÜK’ün 8 Temmuz’da başlaması beklenen ceza süreci Halk TV açısından yürütmeyi durdurma kararıyla ertelendi. Sözcü TV’nin yayın durdurma cezası ise uygulanacak. 
8 Temmuz 2025

Muhalif yayın çizgisiyle bilinen Halk TV ve Sözcü TV’ye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından verilen 10’ar günlük yayın durdurma cezası tartışmaları beraberinde getirdi. Cezalar Türkiye’de ilk kez iki kanalın aynı anda yayından kaldırılmasına yol açacak nitelikteydi. Ancak yargıdan gelen son karar, bu sürecin en azından bir kanal için şimdilik askıya alınmasına neden oldu.

Halk TV’ye verilen ceza ise 26 Haziran’da yayımlanan “Sinem Fıstıkoğlu ile Sansürsüz” programında akademisyen Tolga Yarman’ın kullandığı ifadeler gerekçesiyle verildi. Yarman’ın “Türkiye dincileşiyor değil, mezhebileşiyor” gibi sözleri RTÜK tarafından “halkı kin ve düşmanlığa sevk” olarak değerlendirildi.

Ancak Ankara 21. İdare Mahkemesi, Halk TV avukatlarının başvurusunu haklı bularak cezaya yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme, RTÜK’ten ceza kararına dayanak yapılan yayın kaydını, kurul görüş tutanaklarını, kararın hukuki gerekçelerini ve hangi yasa maddelerine dayandığını içeren belgeleri istedi. RTÜK’e bu belgeleri sunması için 30 gün süre tanındı.

Bu süreçte Halk TV yayına devam edecek. Ancak RTÜK’ün 7 gün içinde yürütmeyi durdurma kararına itiraz etme hakkı bulunuyor. RTÜK’ün Sözcü TV kararındaki gibi yürütmeyi durdurmaya itiraz etmesi ve mahkemenin de bu itirazı kabul etmesi halinde Halk TV’nin de yayının karartılması mümkün.

Sözcü TV’nin sesi 10 gün boyunca kesiliyor 

RTÜK, Sözcü TV ile ilgili verdiği kararda ise Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası başlayan protestoları canlı yayınlamasını “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu kapsamında değerlendirdi. Karar 27 Mart 2024’te verildi. Kanal karara itiraz etti ancak Ankara 7. İdare Mahkemesi önce yürütmeyi durdurma kararı verdiği bu kararı daha sonra geri çekti. Böylece Sözcü TV açısından karar kesinleşmiş oldu. Salı gününden itibaren kanal 10 gün süreyle yayın yapamayacak.

RTÜK’ün verdiği bu ceza, lisans iptalinden önceki en ağır yaptırım olarak değerlendiriliyor. Aynı maddeden bir kez daha ceza alınması hâlinde kanalın yayın lisansının iptal edilmesi gündeme geliyor.

Aynı anda iki kanala karartma ilk kez uygulanıyor

Cezalar, Türkiye’de basın özgürlüğü açısından yeni bir eşik olarak değerlendiriliyor. İlk kez iki muhalif kanal, aynı tarihte ve aynı uzunlukta (10 gün) ekran karartma cezasıyla karşı karşıya kalıyor. Bu durum, medya uzmanları ve hukukçular tarafından bağımsız basına yönelik sistematik bir müdahale biçimi olarak nitelendiriliyor.

İletişim akademisyeni Orhan Şener Deliormanlı, Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda şunları söyledi:

“Sandıkta kazanamayacağını anlayan iktidar, halkı gerçeklikten koparmak için algı operasyonunda vites artırdı. Amaçlanan mecraları Saray’ın istediği çizgiye sokmak; bu gerçekleşmedikçe baskı sertleşiyor.”

CHP’li hukukçu Gökçe Gökçen ise kararı değerlendirirken “Bu bir tesadüf değil. Yayın durdurma kararları, muhalif medyanın susturulma girişimidir” yorumunu yaptı.

Siyasi baskı ve medya üzerindeki denetim artıyor

Karartma cezalarının Türkiye’de son aylarda artan siyasi baskı ortamındaverilmesi de dikkat çekiyor. Ceza kararları, özellikle İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanması ve ardından başlayan protestolar ile birlikte Türkiye’de artan siyasi gerilim sürecine denk geliyor. 19 Mart’tan bu yana yüz binlerce kişi sokaklarda “demokrasi” talebiyle gösteri düzenliyor.

Ayrıca CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında hazırlanan ve 2 Temmuz’da Meclis’e sunulan dokunulmazlık fezlekesi, muhalefet üzerinde daha geniş bir baskı dalgasının parçası olarak görülüyor.

Muhalefet partileri ve basın özgürlüğü savunucuları, RTÜK kararlarının ifade özgürlüğünü sınırladığını ve hükümete yakın olmayan medya kuruluşlarının sistematik olarak hedef alındığını savunuyor.

Türkiye aynı zamanda sendikaların, baroların, sivil toplum örgütlerinin ve şehir belediyelerinin muhalif söylemlerine karşı idari yargı müdahaleleriyle karşılaşıyor. Bu çerçevede, Sözcü ve Halk TV’ye ceza kararları “çözüm süreci” gibi demokratik argümanların yeniden tartışıldığı bir zeminle örtüşüyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “yayın durdurma kararlarının aynı güne denk getirilmesinin planlı bir kötü niyetin ürünü” olduğunu söyledi. Özel, “Hangi baskıyı yaparlarsa yapsınlar başarılı olamayacaklar. Halkımız hakikati duyuran basın kuruluşlarının yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir” dedi.

AB’den tepki: Orwell göndermesi

Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor da gelişmelere tepki gösterdi. RTÜK’ün iki kanala verdiği cezayı, “George Orwell bile RTÜK gibi bir şeyi hayal edemezdi” sözleriyle eleştirdi.

Uluslararası basın özgürlüğü kuruluşları da Türkiye’de medya üzerindeki idari ve cezai baskıların giderek arttığını ve özellikle RTÜK’ün tarafsızlık ilkesinden uzaklaştığını belirtiyor.

RTÜK’ün cezaları tartışma yaratıyor

RTÜK’ün son yıllarda muhalif televizyon kanallarına yönelik hem idari para cezaları hem de yayın durdurma yaptırımları önemli bir artış gösterdi.

Kuruluş, 2023 yılı Faaliyet Raporu’na göre televizyon ve radyolara toplam 625 ceza uyguladı ve 81,9 milyon TL idari para cezası tahsil etti. Aynı rapora göre 625 cezanın büyük kısmı muhalif yayıncılara verildi; Halk TV, Tele 1 ve Now TV (Fox) gibi kanallar program durdurma ve para cezalarında ilk üçte yer aldı.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) verilerine göre ise yalnızca 1 Ocak 2023 – 30 Haziran 2024 arasında RTÜK, yayıncılara 124 milyon TL ceza kesti, 1357 kez de ekran karartma kararı aldı. MLSA ayrıca 2023 yılının ilk yarısında yalnızca beş muhalif yayına yaklaşık 20 milyon TL tutarında cezanın yöneltildiğini ve iktidara yakın kanallara neredeyse ceza verilmediğini raporladı.Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) Ankara’daki merkez binasının girişi Fotoğraf: Alican Uludağ/DW

RTÜK’ün 2023 yılında tepki toplayan kararlarından birisi de Tele 1 hakkında vermiş olduğu yedi günlük yayın durdurma kararıydı. Kurul, Temmuz ayında kanalın Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın bir programda kullandığı ifadeleri nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçesiyle Tele 1 hakkında yayın durdurma kararı vermişti.

Basın meslek örgütleri, RTÜK kararlarının çoğunlukla iktidar yanlısı olmayan medyayı hedef aldığını, yaptırımların orantısız ve siyasi saiklerle verildiğini savunuyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Sonraki

Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu görevden alındı

Önceki

HDP’yi kapattınız diyelim, seçmeni ne yapacaksınız? 

Latest from Blog

GitYukarı

Don't Miss

Halk TV’ye karartma cezası: Mahkeme yürütmeyi durdurdu

Ankara 21’inci İdare Mahkemesi, Halk TV’nin 10 gün karartılmasına ilişkin

Muhalif medyaya ceza: Halk TV ve Sözcü TV aynı anda 10 gün karartılacak

RTÜK’ün “toplumu kin ve nefrete tahrik ettiği” gerekçesiyle 26 Haziran’da