İran ile İsrail arasında günlerdir süren çatışma, Türkiye tarafından yakından ve dikkatle izleniyor. Ankara, bölgedeki gerilimin Türkiye’ye sıçramaması için diplomatik temaslarını sürdürüyor.
Bazı iddialara göre, İsrail’in ABD aracılığıyla Türkiye’den İran’a karşı açık bir tutum sergilemesini talep etti.
Ankara’dan bu iddialara ilişkin resmi bir açıklama yapılmazken, hükümet ve muhalefet cephesinden İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına sert tepki gelirken, savaşın durdurulması yönünde ortak bir tavır sergileniyor.
Bilgen: İddialar dezenformasyon olabilir
Konu hakkında Rûdaw’a konuşan HDP eski milletvekili Ayhan Bilgen, bu iddialara dair şu değerlendirmede bulundu:
“İsrailli bir takım kaynaklardan Amerikan basınına yansıyan bazı iddiaları var. İsrail’in ABD’den böyle bir talepte bulunduğu ve ABD’nin de Türkiye’ye yansıttığı yönünde bilgiler var. Tabi bu iddialar tekzip edilebilir, yalanlanabilir. Bu iddialar henüz doğrulanmadı, hatta dezenformasyon da olabilir. Ancak biz bu tür iddialar karşısında da kaygılarımızı ifade ediyoruz. Umarız bu Türkiye’de bir iç politika tartışması konusu olmaz” diye konuştu.
Ortadoğu’da değişime ihtiyaç olduğunu ve bunun da barış ile mümkün olabileceğini kaydeden Bilgen, şöyle konuştu:
“Silah, kan ve şiddet yolu ile ancak otoriter rejimler beslenir ve statüko daha güçlenmiş olur. Dolayısıyla değişime ihtiyaç duyan bütün yönetimler açısından halkların beklentisi barış eksenlidir. Ama iktidarını korumak isteyenler şiddetten kandan beslenirler. Türkiye çok net biçimde bu çatışmanın durması yönünde taraflara net iradesini ortaya konulmalıdır. Çatışmanın tarafı olmak, büyümesine ve yayılmasına sebebiyet vermek Türkiye’nin son dönemde önemsediği sürece de ciddi bir zarar verecektir. Bu durumu halklar açısından bir fırsat gibi görmek ciddi bir yanıldı olur. Kürt milliyetçiliği, de Türk milliyetçiliği de çatışmalı ortamda büyük kayıp verirler. Dolayısıyla Ortadoğu’da Kürtler, Türkler, Araplar ve bütün halklar için barış kıymetlidir. Türkiye de üzerindeki bütün baskılara rağmen barış iradesini ortaya koymalıdır.”
Çatışmalar Türkiye’deki süreci etkiler mi?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise yaptığı açıklamada, İran’dan sonra hedefin Türkiye olabileceği konusunda uyarısında bulundu.
Öte yandan İran-İsrail çatışmalarının Türkiye’de Bahçeli ve Abdullah Öcalan’ın çağrıları ile başlayan, PKK’nin fesih kararı ile devam eden süreci nasıl etkileyeceği de merak ediliyor.
İsrail-İran çatışmasının tüm bölge için risk oluşturduğunu vurgulayan akademisyen Dr. Nureddin Aydın ise, “Endişeleniyorum ki bu biraz daha sürebilir ve bölgede bir istikrarsızlığa neden olur. Bu durum Türkiye’yi ve bölgedeki tüm ülkeleri etkileyebilecek bir potansiyele sahip. Çünkü çok büyük ve köklü bir devlettir, bir geleneğe sahiptir. Buradaki bir değişim etrafındaki bütün devletlerde istikrarsızlığa, göç hareketlerine neden olabilir. Bir takım sınırların tekrar tartışılmasına ve bazı toplumsal hareketlere neden olabilir. Ama umarız barış ortamı sağduyulu bir şekilde kısa sürece sağlanır” ifadelerini kullandı.
Aydın, mevcut durumu şöyle değerlendirdi:
“Bölgede riskler var ve bunun içinde kaybedecek zaman yok. Zaten ülke olarak yeterince zaman kaybettik. Sayın Bahçeli’nin tespitleri bu konuda çok isabetlidir. Çok kısa zamanda burada önlem almak, aksiyon almak gerekiyor. Bunun için de iç saflarımızı güçlendirirsek olumlu etkileniriz. Bundan başarılı bir şekilde güçlenerek çıkarız. Ama biz zamanında aksiyon almazsak korkarım bize olumsuz etkileri de olabilir.”
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hükümet yetkilileri, savaşın yayılmaması için bölgedeki aktörlerle yoğun diplomatik telefon trafiği yürütüyor.
Ankara, taraflara saldırıları durdurma ve sükuneti sağlama çağrısında bulunuyor.