İtalya’da halk, Pazar ve Pazartesi günleri düzenlenecek iki günlük referandumda vatandaşlık yasası ve iş gücü piyasasına yönelik beş maddelik düzenleme paketi için sandık başına gidiyor.
Ancak referandumun geçerli olabilmesi için gerekli olan yüzde 50+1 katılım oranına ulaşılması belirsizliğini koruyor.
Referandum, özellikle yabancıların vatandaşlık alma süresinin 10 yıldan 5 yıla indirilmesini ve şirketlerin iş gücü yönetiminde daha esnek uygulamalara gitmesini sağlayacak yasal değişiklikleri hedef alıyor.
İşçi hakları ve göç politikaları odakta
Referandum kampanyasının öncülüğünü muhalefetteki Demokrat Parti (PD), büyük işçi sendikası CGIL ve çeşitli sivil toplum kuruluşları yapıyor. CGIL, referandumun geçerli olabilmesi için gereken imza sayısının çok üzerinde, 4.5 milyondan fazla imza toplandığını açıkladı.
Oylanacak beş soru, dört başlıkta iş gücü hakları ve bir başlıkta vatandaşlıkla ilgili. Bunlar arasında şirketlerin geçici iş sözleşmeleri uygulamalarının sınırlandırılması, iş kazalarında şirket sorumluluğunun artırılması ve yargıçların sınır dışı davalarındaki karar özgürlüğünün genişletilmesi gibi konular yer alıyor.
Ancak Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümeti, seçmenlere sandığa gitmeme çağrısı yaparak referandumun geçersiz kalmasını sağlamaya çalışıyor.
Başbakan Meloni, oy kullanmaya gideceğini ancak oy vermeyeceğini açıkladı.
Muhalefet: Meloni katılımdan korkuyor
Muhalefet lideri Elly Schlein ve CGIL Başkanı Maurizio Landini, Meloni’nin referanduma halkın yüksek katılım göstermesinden endişe duyduğunu öne sürdü.
Schlein, “Meloni halktan korkuyor çünkü birçok İtalyan, hatta ona oy verenler bile bu referanduma katılmak istiyor” dedi.
Anketlere göre seçmen katılım oranı yüzde 31-39 arasında öngörülüyor. Bu, referandumun geçerli sayılması için gereken yüzde 50’lik eşiğin altında kalabileceğini gösteriyor.
Vatandaşlık süresi kısalıyor mu?
Referandumun en çok tartışılan maddesi, İtalyan vatandaşlığına başvuru için gereken ikamet süresinin 10 yıldan 5 yıla indirilmesini öngörüyor. Bu değişiklik, yaklaşık 2.5 milyon yabancıyı doğrudan etkileyebilir.
Ekonomistler, İtalya’nın düşen doğum oranları nedeniyle yabancı iş gücüne daha fazla ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Tarihten ders: Yüksek katılım örnekleri var
İtalya’da geçmişte yapılan bazı referandumlar yüksek katılım oranıyla dikkat çekmişti. 1946’daki referandumla monarşi kaldırılmış ve cumhuriyet ilan edilmişti.
1974’te ise boşanma yasasına destek verenlerin oranı yüzde 60’ı aşmıştı. Daha yakın bir tarihte, 2011’de nükleer enerjiye dönüşü öngören yasa da referandumla iptal edilmişti.
Ancak bu kez hükümet, referandumun geçersiz sayılması için düşük katılım stratejisine bel bağlamış görünüyor. Siyasi analist Lorenzo Pregliasco, “Meloni anayasal görevini yerine getiriyor gibi görünüyor, ama aslında yasal katılım oranının sağlanmaması için çaba harcıyor” yorumunda bulundu.
Referandumun sonucu yalnızca yasal düzenlemeleri değil, aynı zamanda İtalya’da göç ve çalışma yaşamına dair siyasi yönelimi de belirleyecek.