TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, 5’er yıl 3’er aya kadar hapis talebiyle yargılanmak üzere adliyede… ‘Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ iddialarıyla suçlanan iş insanları, konuşmalarının suç oluşturmadığını, tavsiye niteliğinde olduğunu vurguladı. Mahkeme de ara kararını açıkladı.
Geçen 13 Şubat günü TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptıkları konuşmada siyasi ve hukuki gelişmelere ilişkin görüşlerini açıkladıkları gerekçesiyle haklarında “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla dava açılan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras’ın yargılanması başladı.
İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan olan iş insanları için 5’er yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyordu.

Bugün sabah saat 09:30’da başlaması beklenen dava, aynı mahkemede görülecek 21 duruşmanın en sonuna alındı.
TÜSİAD soruşturmasını izlemek için gelen yabancı delegasyon da duruşmanın ileri saate alınması nedeniyle kapıdan geri döndü.
“İLK DEFA MAHKEMEDE BULUNUYORUM”
Duruşmada ilk olarak Ömer Aras, savunma yaptı. Aylık gelirinin 900 bin lira olduğunu belirten Aras, “İlk defa mahkeme huzurunda bulunuyorum. Bahsedilen suçlama delilsiz ve dayanaksızdır. 38 yıldır aynı kurumda çalışmama rağmen, adresim sabit olmasına rağmen, polis eşliğinde zorla getirildim. Üzerine atılı suçlamalar düşünce özgürlüğü kapsamındadır” dedi.
“SÖYLEDİKLERİMİN BAŞI-SONU KIRPILDI”
Aras, savunmasına şöyle devam etti:
– Derneğin tüzüğü hukuka uygun şekilde düzenlenmiştir. Bu derneğin konseyi yılda belirli aralıklarla 3 defa toplanmaktadır. Yılda 3 kez konuşma hakkım var. Yargılamaya konu edilen konuşmayı başkanlık sıfatıyla 12 Şubat’ta yaptım. Benim söylediklerim başı sonu kırpılmıştır. Yaptığım konuşma, olağan faaliyet içerisindedir. Başka bir amacı yoktur. TÜSİAD tarafından hazırlanan öneriler başlıklı kitapçıkların açıklamasıdır. Konuşmamda liyakat ile hukuka duyulan güvenin artırılmasını vurguladım.
HUKUK-EKONOMİ İLİŞKİSİNE DİKKAT ÇEKTİ
Savunmasına devam eden Aras, şunları söyledi:
– Rakamların oluş şekli, rakamlardan daha değerlidir. Hukuktan kastım vergi, gümrük, ticaret ve bankacılık tanımından ibaret değildir. Hukukun tanımına, kişilerin tanımına etki eden gerek sosyal, gerek yazılı kuralların öngörülebilir şekilde uygulandığı da dahildir. Ekonomi hukuk ile şekillenmektedir. Piyasalarda oluşan faizler ve döviz kurlarındaki hareketler buna örnektir. Beklenti ve ön görülerin referans noktası ise yaşananlardır. Bu nedenle ekonomi alanı toplumda karşılığı olan olgu ile dahildir.
– Açıkladığım bu hususlarla ekonomi alanında yapmış olduğum dava konusu konuşmada, hukuk ve politikadan ayrı düşünülemeyeceğini vurguladım. Bu yüzden bana, ‘Neden bu şekilde konuşma yaptın?’ sorusunun yöneltilmesi doğru değildir. Yargılamanın bu şekilde yapılması doğru değildir. İddianamede, konuşmalarımın önü ve arkası kesilerek, suç işlediğim söylenmektedir. İnsanlar hukukun üstünlüğünü, tutuklama ve gözaltı olarak görüyor. Bu işlemler yabancı yatırımcılar ve yabancı basına da bilgi notu olarak iletilerek, yatırımcılara etkisi oluyor.
“KONUŞMAM SUÇ OLUŞTURMUYOR”
Ardından Orhan Turan’ın savunmasına geçildi. Görevi nedeniyle yaptığı konuşma sebebiyle yargılandığını söyleyen Turan, konuşmasının TÜSİAD’ın tespit ve tavsiyelerinden oluştuğuna dikkati çekti:
– Görevim nedeniyle yaptığım konuşmalar nedeniyle suçlanıyorum. Hiçbir şekilde konuşma içerisinde gerçeğe aykırı bilgiyi vermedim. Kamuoyuna yansıyan, toplumun bildiği bir bilgiyi, bazı hususları objektif bir şekilde, olan etkilerini sıraladım. Konuşmada sadece hukukun üstünlüğünün sağlanmasının önemine ve ülkenin ekonomisinin gelişmesine yönelik tavsiyelerde bulundum. Konuşmalarım suç oluşturmamaktadır, TUSİAD’ın tespit ve tavsiyelerden oluşmaktadır.
“ÖNERİLERİMİ, TECRÜBELERİMİ PAYLAŞTIM”
Turan, savunmasının devamında ise şöyle konuştu:
– Halkın nezdinde son derece önemli mevkilerde bulunan kişiler hakkında bu tür soruşturma evrelerinin ekonomi anlamında uğradıkları zararları vurguladım. Hukukun üstünlüğü çerçevesinde ekonomik refahı hedefleyen ve Türk iş insanlarının oluşturduğu bir sivil toplum örgünün kuruluşunda bu ifadelerin kullanılması doğaldır.
– Konuşmamda teknik hukuk söylemi bulunmamaktadır. Ben TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı ve iş adamı olarak, derneğin tüzüğünde belirtilen düşünceler doğrultusunda önerilerimi ve tecrübelerimi paylaştım. Konuşmamın amacı hukukun üstünlüğünün egemen olması, ülke ekonomisinin ancak bu şekilde ileriye gitmesini söylemekti. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. İş insanı olarak hakkımda verilen yurt dışı çıkış yasağı beni ve şirketimi zarara uğratmaktadır. Bu nedenle yurt dışı çıkış yasağı tedbirimin kaldırılmasını talep ediyorum.
ARA KARAR: YURT DIŞI YASAĞI KALKTI
Aras ve Turan’ın avukatları, müvekkillerinin yurt dışına çıkış yasağı tedbirinin kaldırılmasını ve beraatlarını talep etti. Duruşmaya, savcının mütalaasını açıklaması için 10 dakika ara verildi.
Mahkeme heyeti, yurt dışı yasağı ve adli kontrol kararlarının kaldırılmasına hükmetti.
Dava 23 Eylül’e ertelendi.
NE OLMUŞTU?
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras ile TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, 13 Şubat Perşembe günü Genel Kurul’da yaptıkları konuşmada son dönemdeki siyasi gelişmelere ilişkin görüşlerini açıklamıştı.
TÜSİAD YİK Başkanı Aras, artan gözaltı ve tutuklamalarla ilgili “Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor. Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullanmıştı.
Bu konuşmayla ilgili ilk soruşturma açıklamalardan bir gün sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ömer Aras hakkında ”adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeği aykırı bilgiyi alenen yayma” suçlamalarından başlatıldı.
ERDOĞAN: HADDİNİZİ BİLECEKSİNİZ
19 Ocak’ta ise Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Yeni Türkiye’de haddinizi bileceksiniz. İş adamı derneğiyseniz iş adamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz. Milleti kışkırtmayacak, yargıyı baskı altına almaya kalkışmayacaksınız” sözleriyle tepki göstermişti.
Ardından soruşturmaya TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da dahil edildi.
Aras ve Turhan’ın sözlerinin ‘kamu barışını bozmaya elverişli nitelikli sözler’ olduğu iddia edilirken, adliyeye polis eşliğinde getirilen iş insanları hakimliğe kollarına giren polislerce götürüldü.
Yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrolle serbest bırakılan Aras ve Turhan hakkında kamu davası açıldı.
Soruşturma “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlarından başlatılmasına rağmen, dava zincirleme şekilde “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla ve 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle açıldı.
Daha sonra Turan ve Aras hakkında ‘zincirleme olarak adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ iddiasıyla da iddianame düzenledi.
İddianamede, Turan ve Aras’ın 62 günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılması istendi.