Üniversitelere savaş açtılar: ‘Üniversiteler düşmandır’

10 saat ONCE

ABD’de Eğitim Bakanlığı’ndan 1300 kişinin çıkarılacağına yönelik haberler yankılanıyor. Son aylarda pek çok üniversitede başlayan savaş karşıtı Filistin yanlısı protestolar ise Cumhuriyetçilere 100 yıllık eğitim sistemini fon kesintileriyle cezalandırmak için sebep verdi.

'Üniversiteler düşmandır'

Amerika Birleşik Devletleri’nde Eğitim Bakanlığı’ndan 1300 kişinin çıkarılacağına yönelik haberler yankılanıyor. Başkan Donald Trump’ın sık sık eleştirilerinin hedefi olan bakanlığa duyulan nefretin arkasında Cumhuriyetçi kanadın yıllardır üniversitelere karşı beslediği öfke var. Son aylarda pek çok üniversitede başlayan savaş karşıtı protestolar şimdi Cumhuriyetçilere bakanlığı cezalandırmak için sebep verdi.

Beyaz Saray’da diploma düşmanlığı tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşırken, yönetim elit üniversiteleri çekinmeden nefret yuvası olarak gösteriyor.

Her şey 2021’de JD Vance’in, “üniversiteler düşmandır” demesiyle başlamadı, ancak bu ifade Cumhuriyetçilerin ete kemiğe bürünen ilk itirafıydı. Bu hafta, Beyaz Saray onlara yani hiç sevmediği üniversitelere savaş açtı.

ABD Başkanı Donald Trump ve yönetimi, yüksek öğrenime yönelik saldırılarını artırıyor, kampüsleri yenilikçi alanlar olarak değil, nefret yuvaları olarak gösteriyor. İlerici ideolojiyi beslediklerini söyleyen üniversiteleri engellemeye yönelik yıllardır devam eden çabalarını yoğunlaştırıyor.

ÜNİVERSİTELERE AĞIR SUÇLAMALAR

Cumhuriyetçiler uzun zamandır üniversite kampüslerinin temsil ettiği çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık gibi evrensel ilkelere dar çerçevelerden bakıyor. Özetle Cumhuriyetçiler üniversiteleri baltaladıkları bir dizi “uyanık” kültür savaşı sorununun başlangıç noktası olmakla suçluyorlar. Geçtiğimiz baharda İsrail-Hamas savaşının ortasında üniversite kampüslerinde başlayan Filistin yanlısı protestolar, Cumhuriyetçilere antisemitizm konusundaki endişeler nedeniyle okulların peşine düşmeleri için adeta ‘yakıt’ sağladı ve Trump göreve geldiğinden beri yüksek öğrenimi cezalandırmak için çalışıyor.

Trump yönetiminin çabaları federal hükümet genelinde güç kollarını da harekete geçiriyor. Eğitim Bakanlığı pazartesi günü, antisemitizm nedeniyle soruşturma altında olan 60 üniversiteyi, vergi mükelleflerinin üniversitelere desteğinin ‘bir ayrıcalık’ olduğunu hatırlatarak cezalarla karşı karşıya kalabilecekleri konusunda uyardı. Geçtiğimiz hafta Trump yönetimi, 2024 yılının bahar aylarında ilerici aktivizmin kalesi olarak bilinen Columbia Üniversitesi’nden 400 milyar dolarlık fonu geri çekti. protestoları sırasında orada antisemitizm iddiaları nedeniyle, ilerici aktivizmin kalesi olan Columbia Üniversitesi’nden (kampüsteki protestolarda antisemitizm yapıldığı iddiaları nedeniyle) 400 milyar dolarlık fon çekti.

FİLİSTİNLİ BİR ÖĞRENCİ SINIRDIŞI EDİLECEK

Hafta sonu ise şok etkisi yaratan bir adım daha atan Donald Trump, Columbia’da lisansüstü öğrencisiyken savaş karşıtı protesto gösterilerine katıldığı gerekçesiyle Filistinli bir yeşil kart sahibini sınır dışı etme kararı aldı. Ayrıca daha fazla Filistin yanlısı aktivistin aynı kaderi paylaşabileceği yönünde tehditler savurdu. Beyaz Saray ise İç Güvenlik Bakanlığı’nın çevrimiçi olarak Hamas yanlısı içerikle etkileşime giren öğrencileri araştırdığını söyledi.

SAĞLIK ARAŞTIMALARI FELCE UĞRADI

Bu arada, Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından araştırma kurumlarına yapılan hibe kesintileri, ülke genelindeki kampüslerin tıbbi araştırmaları ve inşaatları durdurmayı kesintiye uğratıyor.  

Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi başkanı Jim Jordan, POLITICO’ya Trump yönetiminin son eğitim direktifleri hakkında şunları söyledi.

– Başkan’da en çok sevdiğim şey, temposu, yoğunluğu ve yapacağını söylediği şeyi yapmaya odaklanması, ki bunu kimse ondan daha iyi yapamaz. Her zaman işi çok karmaşık hale getirdiğimizi söylerim. Çok basit: Seçilirseniz seçmenlere ne yapacağınızı söylediniz! O zaman gidip söylediğinizi yapın. Bunu inanılmaz bir hızla yapıyor. Anahtar bu.

DİPLOMASIZ SEÇMEN ‘TRUMP’ DEDİ

Diploma uçurumu tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşırken elit kolejler aşırılıkçılığın fabrikaları olarak sınıflandırılıyor. Çıkış anketlerine göre, üniversite diploması olmayan seçmenlerin yüzde 56’sı 2024 seçimlerinde Trump’ı destekledi, bu oran 2020’de yüzde 51’di.

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırıdan aylar sonra, Cumhuriyetçilerin önderlik ettiği Temsilciler Meclisi eğitim paneli, kampüslerinde Filistin yanlısı savaş karşıtı protestolarla ilgili antisemitizm iddiaları hakkında bir duruşma için Harvard Üniversitesi, Pensilvanya Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) rektörlerini çağırdığında başladı.

İLK BASKI: İSTİFA ETMELİSİNİZ

Artık kötü şöhretli olarak anılan bir tartışmada, o zamanlar New York kongre üyesi olan BM Büyükelçisi Elise Stefanik, Harvard ve Penn başkanlarına “Yahudilerin soykırımını talep etmenin” okullarının kurallarını ihlal edip etmeyeceğini sordu. Onlar bunun “bağlama” bağlı olduğunu söylediler.

“Bağlama bağlı değil. Cevap evet ve bu yüzden istifa etmelisiniz,” diye karşılık verdi Stefanik.

Her iki başkan da sonraki ayda istifa etti. Ancak, halk arasında “aktivist Ivy” olarak bilinen Columbia, Cumhuriyetçilerin en büyük korkulu rüyası haline geldi. Geçtiğimiz nisan ayında öğrenciler kampüs çimlerine çadır kurup “Gazze Dayanışma Kampı”nı terk etmeyi reddettiklerinde, okul ulusal bir siyasi fırtınanın radarına girdi; Kongre’nin ilerici üyeleri kampta kefiye takan aktivistlere katılırken, Sözcü Mike Johnson öğrencilere “Gazze’ye gidin” dedi.

“Anne babanızın parasını boşa harcamayın” ve uymazlarsa Ulusal Muhafızların onları uzaklaştırmasını istedi.

Ardından, 30 Nisan gecesi, düzinelerce maskeli gösterici, kilitli bir kampüs binasına hücum etti, burayı “Hind’s Hall” (İsrail ordusu tarafından öldürülen bir Filistinli çocuğun anısına) ilan etti ve binanın yan tarafına bir “intifada” tabelası astı.

NY Polis Departmanı, Filistin yanlısı protestocuları Columbia binasından çıkardı. New York Belediye Başkanı Eric Adams ile çalışan eski Columbia Başkanı Minouche Shafik, New York Polis Departmanını aradı. Ve her medya kanalında canlı yayınlanan en kritik anda, isyan teçhizatlı yüzlerce polis kampüse akın etti, barikatları kesti ve çığlık atan protestocuları dışarı sürükledi. İngiliz Lordlar Kamarası’nda Barones olan Shafik, Ağustos ayında istifa etti ve Londra’ya döndü.

Columbia’daki protestolar ve tutuklamalar devam etti. Ancak Trump’ın hafta sonu, kamp sırasında Filistinli ve Suriye uyruklu baş müzakereci olan Mahmud Halil’i tutuklayıp sınır dışı etmesi için federal göçmenlik ajanlarını görevlendirmesi, Columbia’ya ait dairesinde başkanın seçim kampanyasında söz verdiği öğrenci aktivizmine yönelik baskının şaşırtıcı bir şekilde yoğunlaşmasını temsil ediyordu.

YEŞİL KART YADA VİZE, HERŞEY İPTAL EDİLEBİLİR

Salı günü, Beyaz Saray basın sekreteri Karoline Leavitt, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası uyarınca “ABD’nin dış politikasına veya ulusal güvenlik çıkarlarına karşı çıkan kişilerin yeşil kartını veya vizesini iptal etme hakkına sahip olduğunu” söyledi. Bu yasa, Kızıl Korku döneminde Yahudi göçmenleri orantısız bir şekilde hedef almak ve sınır dışı etmek için kullanılan 1952 tarihli bir yasadır.

Leavitt, Halil’in protestoları organize ettiğini ve “Hamas yanlısı propaganda”yı yaydığını söyledi. Geçtiğimiz yıl kampüste dağıtılan ve ABD tarafından terörist olarak tanımlanan Hamas logosunun bulunduğu bir bildiriye atıfta bulundu. Halil, Mayıs ayında Al Jazeera’ya öğrenci vizesini kaybetmekten korktuğunu ve bu nedenle protestolara katılmamaya karar verdiğini, bunun yerine protestocuları üniversite yöneticileriyle müzakerelerde temsil ettiğini söyledi. 

Columbia Rektörü Katrina Armstrong ise her şeye rağmen öğrencileri rahatlatan yazılı bir açıklama yaptı:

“Her zaman olduğu gibi yasayı takip edeceğiz ve Columbia liderliğinin herhangi bir üyesini ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza ajanlarının kampüste bulmayı veya yakınlarında bulunmasını talep ettiği yönündeki söylentiler yanlıştır. Kolluk kuvvetlerinin yurtlar da dahil olmak üzere kamuya açık olmayan Üniversite alanlarına girmek için yargısal bir arama emrine sahip olması gerekiyor.”

Son zamanlar Trump kabinesinden gelen tüm hamleler, uzun süredir devam eden muhafazakar isteklerin yerine getirilmesini temsil ediyor. “Ülkemiz ve içinde yaşayan insanlar için yapmak istediğimiz şeyleri yapıyorsak, bu ülkedeki üniversitelere dürüstçe ve atak bir şekilde saldırmalıyız!” dedi Vance, 2021’de henüz Senato’ya seçilmeden önceki bir Ulusal Muhafazakarlık Konferansı’nda. Şimdi Trump’ın Başkan Yardımcısı ve Beyaz Saray tam olarak bunu yapmaya başlıyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Bunları da kaçırma

Trump Ailesi, kripto borsası Binance’e ortak olmak istiyor

The Wall Street Journal, ABD Başkanı Donald Trump’ın ailesinin, kripto para borsası

Trump’tan Grönland yorumu: İlhak gerçekleşecek

ABD Başkanı Trump, ele geçirme tehditlerinin sürdüğü Grönland’ı “ilhak edeceklerini” söyledi. Trump,