Kırmızı Kitap: Yenilenen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde hangi tehditler yer alıyor?

7 saat ONCE

Kamuoyunda “kırmızı kitap” olarak bilinen ve her beş yılda bir yenilenen belgenin, yapay zekâyı bir tehdit unsuru olarak tanımladığı kaydediliyor.

Dünyada kurallara dayalı uluslararası düzenden çok kutuplu bir sisteme geçilmesi sürecinin getirdiği risk ve fırsatların da ele alındığı MGSB’de, terörizmin önemli iç tehdit unsuru olmaya devam ettiği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, üst düzey askeri ve sivil yetkililerin katılımıyla 22 Ocak’ta düzenlenen toplantının ardından MGK’den yapılan açıklamada, “Düzenli olarak beş yılda bir, ihtiyaç hâlinde ivedilikle güncellenen MGSB; Türkiye’de, bölgede ve dünyada meydana gelen ve gelmesi muhtemel gelişmelerin değerlendirilmesiyle yenilenmiş ve kurulca uygun bulunmuştur. MGSB-2020’nin yürürlükten kaldırılarak MGSB-2025’in yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır” ifadelerine yer verildi.

MGK’nin koordinasyonunda hazırlanan MGSB, başta Savunma ve Dışişleri Bakanlıkları ile Milli İstihbarat Başkanlığı’ndan gelen tehdit değerlendirmeleri ve analizleri ışığında son halini alıyor.

Gizlilik derecesi yüksek olan ve kamuoyuyla paylaşılmayan belge, MGK’de kabul edildikten sonra yine MGK’nin koordinasyonunda uygulamaya geçiyor.

İç tehditlerde listenin başında PKK

Güncellenen kırmızı kitabın iç tehditler kısmında değişmeyen unsurun terörizm olduğu biliniyor. Bu listenin başında PKK’nin faaliyetleri yer alıyor.

ABD, İngiltere ve AB tarafından terör örgütü olarak kabul edilen PKK’nin Türkiye topraklarında eylem yapma kapasitesinin kalmadığı, ancak Irak’ta etkisini sürdürdüğü, güvenlik bürokrasisinin üzerinde uzlaştığı bir değerlendirme.

Türkiye bu nedenle, son dönemde Irak hükümeti ile güvenlik işbirliğini yeni bir düzeye çıkardı ve PKK’nin bu ülkedeki varlığını da sona erdirme arayışında.

Türkiye ve Irak, 2024 boyunca yapılan üst düzey temaslar sonucunda terörizmle mücadeleyi de içeren kapsamlı bir güvenlik işbirliği paketinde anlaşma sağladılar.

Bağdat, PKK’yi Irak’ta “yasaklı örgütler” listesine aldı.

Türkiye’nin amacı ise PKK’nin Irak tarafından “terör örgütü” olarak tanımlanması.

Suriye kaynaklı tehditler

Suriye'nin kuzeydoğusunda, Türkiye sınırında bulunan Kamışlı kentinde bir YPG/YPJ duvar resminin önünden bisikletle geçen bir kişi
Resim altı: Suriye’nin kuzeydoğusunda, Türkiye sınırında bulunan Kamışlı kentinde bir YPG/YPJ duvar resminin önünden bisikletle geçen bir kişi. Kaynak, Getty Images.

Türkiye, kuzey Suriye’den kaynaklanan güvenlik tehditlerini de değerlendirmeye devam ediyor.

8 Aralık’ta Beşar Esad yönetiminin devrilmesiyle Suriye’de iç savaşın sona ermesi, Türkiye açısından önemli bir kazanım olarak görüldü.

Ancak Fırat Nehri’nin doğu kısmında kalan bölgelerde, ana omurgasını Halkın Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG), ABD ile işbirliği sayesinde varlığını ve etkisini devam ettirmesi, Türkiye tarafından önemli bir tehdit kaynağı olarak görülüyor.

Türkiye, YPG’yi “terör örgütü” olarak tanımlıyor ve Suriye’yi bölmeye çalışmakla suçluyor. Suriye’de Esad yönetimini deviren Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri Ahmed eş-Şara liderliğindeki yönetime tam destek veren Türkiye, ülkenin yeniden istikrarsızlık ve şiddet sarmalı girmemesi gerektiğini mesajını veriyor.

MGK toplantısından sonra yapılan açıklamada, “Suriye’deki yeni yönetimin; devletin egemenliğinin, üniter yapısının, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin sağlanması ile ülkedeki tüm etnik, dinî ve mezhebî grupların temel hak ve hürriyetlerinin güvence altına alınması hususundaki iradesine, Suriye’nin yeniden inşasına, Suriye halkının huzur ve refaha kavuşmasına tam destek verileceği bir kez daha teyit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

DHKP-C, IŞİD ve Gülen yapılanması

Kırmızı kitabın iç tehditlerle ilgili sıralamasında DHKP-C (Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi), IŞİD ve Ankara tarafından Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak adlandırılan Gülen yapılanması da bulunuyor.

DHKP/C ve IŞİD’in Türkiye’de eylem yapma arayışında olduğunu değerlendiren MGSB’nin, güvenlik ve istihbarat birimleri tarafından bu konuda izlenecek mücadelenin yol haritasını da içerdiği kaydediliyor.

Ankara’da yapılan değerlendirmelerde, Gülen yapılanmasının eylemlerinin sosyal medya paylaşımları ve siyasi partilere yakınlaşmaya çalışmakla sınırlı olduğu kaydediliyor.

CHP lideri Özgür Özel, Kasım ayında brifing aldıkları MİT Başkanı İbrahim Kalın’dan yurt dışı üyelikleri için istihbarat desteği istediğini açıklamıştı. Özel, “Amerika’daki ve Almanya’daki Fethullah Gülen Cemaati başta olmak üzere, terör örgütlerinin CHP örgütlerine sızıp da yarın ‘Bak bak bunun üyesi FETÖ’cü’ gibi bir durumla muhatap olmamak için, İbrahim Kalın’a bunu sordum” açıklamasını yapmıştı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Bunları da kaçırma

‘Kırmızı Kitap’ nedir, Türkiye’nin milli güvenlik siyaseti nasıl değişti?

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 22 Ocak Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

MGK toplantısında Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi yenilendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen ve yaklaşık 3,5 saat