Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, bölgedeki kaotik gelişmelerin Türk Silahlı Kuvvetleri’ni her an harekata hazır ve caydırıcı bir güç olmasını zorunlu kıldığını vurgulayarak İstiklal Harbi’nden bu yana ‘en yoğun, en kapsamlı ve en etkili’faaliyetlerin icra edildiğini belirtti.
Milli Savunma Bakanlığı’nda medya temsilcilerine yönelik yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Güler, bölgedeki kaotik gelişmelerin Türk Silahlı Kuvvetleri’ni her an harekata hazır, etkin ve caydırıcı bir güç olmasını ve bu gücünü pekiştirmesini zorunlu kıldığını vurguladı.
Güler, İstiklal Harbi’nden bu yana ‘en yoğun, en kapsamlı ve en etkili’ faaliyetlerin icra edildiğini belirtti.
Suriye’deki son gelişmeleri en başından itibaren bölgedeki muhataplarıyla işbirliği ve koordinasyon içerisinde yakından takip ettiklerini belirten Güler, Suriye’de son gelişmelere ilişkin “Muhalefetin talepleri ve rejimin bunları dikkate almaması, keza rejimin kendisine iyi niyetle uzatılan eli tutmaması nedeniyle uzun süredir çözülemeyen ve Suriye’nin iç dinamiklerinden kaynaklanan sorunlardı” dedi.
Güler konuşmasına şöyle devam etti:
* Yerel unsurların bu faaliyetlerinin öncesinde veya herhangi bir aşamasında ülkemizin bir dahli olmamıştır. Ayrıca, Suriye Milli Ordusunun Suriyeli muhaliflerden meydana geldiğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarında Suriye’deki ihtilafın bir tarafı olarak açıkça kabul edilen Suriye Geçici Hükümetinin bir parçası olduğunu ve bu hükümetin Savunma Bakanlığının emri altında çalıştığını da vurgulamakta yarar var.
* İsrail’in Lübnan’a yönelik son saldırıları ve İran’la yaşadığı gerginlik tüm bölgenin kaosa sürüklenme tehlikesini artırmış, İsrail saldırılarının Gazze ile sınırlı kalmayacağı, bölge geneline yayılacağı endişemizin ne kadar haklı olduğunu da göstermiştir.
* Zira İsrail, işgalci zihniyetini her fırsatta ve gittikçe artan bir saldırganlık ve hukuk tanımazlıkla ortaya koymaktadır. Öyle ki, Suriye’de meydana gelen son gelişmeler sonrası İsrail’in Golan tepeleri bölgesindeki yeşil hattı işgali ve Şam’a yönelik saldırıları, bu konudaki haklılığımızın son göstergeleridir.
* Uluslararası camianın bölgeyi büyük bir tehlikeye sürükleyen bu saldırgan devlete karşı daha da somut adımları bir an önce atması gerekmektedir.
* Öncelikli konumuz PKK/YPG terör örgütünün tasfiyesidir. Bunu ABD’li dostlarımıza da açık ve net şekilde ifade ettik. Onların da pozisyonlarını tekrar değerlendirmelerini bekliyoruz. Yeni dönemde Suriye’de PKK/YPG terör örgütü er ya da geç tasfiye edilecek.
* Bunu hem Suriye’deki yeni yönetim hem de biz istiyoruz. Suriye dışından gelen örgüt mensupları Suriye’yi terk edecek. Suriyeli olanlar silahlarını bırakacak. Bizim ne Irak’ta ne de Suriye’de yaşayan Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Bizim problemimiz sadece ve sadece teröristlerle.
‘Hiçbir teğmene neden ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dedin sorusu sorulmadı’
Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında disipline sevk edilen teğmenlerle ilgili sürece ilişkin de bilgi veren Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde müesses disiplinin muhafazasının ‘olmazsa olmaz’ olduğunu vurguladı.
Bakan konuya ilişkin şunları söyledi:
* Konu, yürürlükten kaldırılan andı okumak veya ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır. Olaya ilişkin yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle veya içeriğiyle bir ilgisi yoktur.
* Disiplin soruşturmasında hiçbir teğmene okunan metnin içeriği veya neden‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dedin?’ diye soru sorulmadı. Burada önemli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her zaman aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır.
* Yüksek Disiplin Kurulu süreci devam etmektedir. Kurul kararını henüz vermedi. Bu aşamada kesin kanaat belirtmek uygun değil. Hep birlikte sonucu bekleyelim.