12 Temmuz 2025

    Sivil itaatsizliğe geçen Mahmut Alınak kimliğini beyan etmedi, ifade vermeyi ret etti

    24 Kasım 2024
    Rûdaw Grafik

    Yazar ve siyasetçi Mahmut Alınak, hakkında açılan bir soruşturma nedeniyle götürüldüğü savcılıkta, “Meşru olmayan ve halkı temsil etmeyen yargıya ifade vermem” diyerek kimlik beyanı ve ifade vermeyi ret etti.  

    72 yaşındaki Kürt siyasetçi Mahmut Alınak hakkında, yazdığı bir yazı nedeniyle “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” iddiasıyla bir soruşturma başlatıldı. 

    İfade için çağırılan Alınak, ifade vermeyeceğini açıkladı. Bunun üzerine soruşturma savcılığı Alınak için zorla getirilme kararı verdi. Alınak, ardından evine gelen polislerle birlikte Kars Adliyesi’ne gitti.

    Soruşturma savcısına kimliğini açıklamayan Alınak, aynı zamanda ifade vermeyi de ret etti. 

    Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Alınak, bir fotoğraf eşliğinde “Ve polis nezaretinde adliyedeyim. Savcıya kimlik bilgilerimi vermeyi reddettim. Şimdi parmak iziyle kimlik tespiti için emniyet müdürlüğüne götürüleceğim. Devlete iş çıkarmış oldum. Kızacaklar!” paylaşımında bulundu.

    Daha sonra açıklama yapan Alınak şu ifadeleri kullandı:

    “Yargılanmayı reddettiğim çekişmeli ve gergin bir günün ardından adliyeden ayrıldım. Savcının ifademi alma çabaları boşa çıktı. ‘Sizin beni yargılama hak ve yetkiniz yoktur’ diyerek ifade vermeyi reddettim.

    İşte tutanaklara geçen o sözlerim: ‘Siz kurum olarak halkı değil bu faşist ve ırkçı rejimi temsil ediyorsunuz. Bu nedenle halk için meşru değilsiniz. Beni ve halkı yargılayamazsınız. Ben meşru olmayan ve halkı temsil etmeyen yargıya ifade vermem, yargılanmayı red ediyorum.’ (ekteki savcılık tutanağı) 

    Sivil itaatsizlik olarak, Kabahatler kanununu çiğneyerek kimlik vermeyi ve kimliğimi açıklamayı reddettiğim için bana para cezası verdiler. 

    Elbette ki bu cezayı ödemeyeceğim. Kendilerine yakıştığı gibi zor kullanarak beni hapishaneye kapatacaklar; hiç dert değil. Dışarısı gibi hapishane de bir mücadele alanıdır. Mücadeleye devam!”

    Mahmut Alınak kimdir?

    Kürt siyasetçi, avukat ve yazar Alınak, 1952’de Kars’ın Digor ilçesine bağlı Mewreg (Türkçe ismiyle Dolaylı) köyünde doğdu.

    Mahmut Alınak ilköğrenimini Digor’da, liseyi ise Kars’ta tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi ve bu okuldan mezun oldu.

    Hayatını avukatlık mesleği ile kazanan Alınak 1987 genel seçimlerinde SHP’nin Kars adayı olarak TBMM’ye girme hakkı kazandı. Dört yıl sonraki erken genel seçimlerinde ise HEP-SHP ittifakının Şırnak adayı olarak seçimi kazandı. Daha sonra DTP Kars İl Başkanlığı görevini yürüttü.

    1994’te milletvekili iken dokunulmazlığı kaldırılan ve Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Leyla Zana ile birlikte tutuklanan Alınak, cezaevinde ilk iki kitabını yazdı. 1997’de kaleme aldığı Şiro’nun Ateşi adlı kitap, DGM tarafından yasaklandı ancak yasak kararına rağmen büyük ilgi gördü.

    2007’de yapılan genel seçimlerde DTP destekli bağımsız Kars milletvekili adaylığında istediği başarıyı elde edemedi. 2008’de yapılan DTP genel kurultayında başkanlığa aday olduysa da Ahmet Türk’ün adaylığı üzerine aday olmaktan vazgeçti.

    Gündem Gazetesi ile Radikal Gazetesi’nin Radikal İki adlı ekinde yazarlık yapan ve serbest avukat olarak çalışan Mahmut Alınak, yaptığı açıklamalarla sık sık gündem oluşturdu. 

    5 Ocak 2007’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği Kürtçe mektup yüzünden Siyasi Partiler yasasındaki “Türkçeden başka dil kullanmak” yasağına muhalefetten 6 ay hapis cezası aldı ve bu mektup, Demokratik Toplum Partisi’nin bölücülük odağı olduğu iddiasıyla kapatılmasına da delili olarak gösterildi. Ceza, 2010’da Yargıtay 7. Ceza dairesi tarafından bozuldu.

    2011 yılının Aralık ayında KCK’ya yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Alınak, cezaevinde iki roman yazdı. Kandıra Cezaevinde bir süre tutuklu kaldıktan sonra 18 Temmuz 2012 tarihinde tahliye edilmiştir.

    İşkence konusunda kullandığı ifadeler gerekçe gösterilerek 14 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılan Alınak, Kars Açık Cezaevi’nden denetimli serbestlikle bırakılmış daha sonra uygulanan tedbirleri reddettiği gerekçesiyle tekrar 16 Eylül 2014’te cezaevine konulmuştu. 5 Aralık 2014’te tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi’nden serbest bırakıldı.

    17 Şubat 2020’de çıkarıldığı mahkemece, “devletin birliğini bozmak” iddiasıyla tutuklandı. 13 Mayıs’ta görülen ilk duruşmada tahliye edilen Alınak, 4 ay ev hapsinde tutuldu.

    Oğlu Avukat Abdi Bişar Alınak, kansere yakalandığını belirterek, “Sevgili babacım. Az evvel öğrendim kanser bulaşmış baş eğmeyen bedenine… Yazmayayım dedim ama ilk aklıma gelen yine seni tutuklamak isterlerse kanser hastası babamı tutuklayamazsınız savunması… Sonra nicelerimiz hasta olmasına rağmen hala mapus dedim utandım. Bunu da aşarız” ifadelerini kullanmıştı. 

    Kitapları

    HEP, DEP ve Devlet, Kaynak Yayınları 

    HEP, DEP ve Devlet Parlamentodan 9. Koğuşa-2, Kaynak Yayınları 1996, 

    Şiro’nun Ateşi, Berfin Yayınları 1997,

    Nazo, Berfin Yayınları 1998, 

    Ateşte Yıkanmak, Berfin Yayınları 2003, 

    Tarihin Çarmıhında Güneş Ülkesi, Jan Yayınları 2011

    Köpekler Manifestosu’, Jan Yayınları 2012

    Mehmet Tunç ve Bêkes (“Bêkes=kimsesiz”), CHA Yayınevi

    Önceki yazı

    Sezaryen doğum Türkiye’de neden bu kadar fazla, uzmanlar ne öneriyor?

    Sonraki yazı

    Karamollaoğlu aday değil: Saadet Partisi yeni başkanını seçecek

    Latest from Blog

    ABD Dışişleri Bakanlığı’nda büyük tasfiye…

    ABD Dışişleri Bakanlığı, 1300’ün üzerinde personelini işten çıkarırken, başkent Washington’da son iş gününü tamamlayan çalışanlar, mesai arkadaşlarının alkışları eşliğinde yıllardır çalıştıkları binadan ayrıldı. Dışişleri Bakanlığı binası lobisinde ve kapı önünde toplanan personel,

    AKP-DEM Parti-MHP, beraber yürüyeceğiz

    Erdoğan, “Arada silah olmadan oturup konuşacağız. Gönüller bir olunca sınırlar ortadan kalkar. İlk adım olarak TBMM’de bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız.” dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel

    Alman basını: Erdoğan’ın tek hedefi iktidarını korumak

    Alman basını Erdoğan’ın “terörsüz Türkiye” açılımını ve PKK’nın sembolik silah bırakma törenini, “Erdoğan’ın yaptıkları kimsenin gözünü kör etmemeli” ve “Erdoğan bir kez daha ülkesini bölüyor” başlıklarıyla yorumluyor. PKK’nın silahlı mücadeleye son verdiğini
    GitYukarı