19 Eylül 2024

‣Teknolojik tehlike netleşti

Teknoloji iyiye kullanıldığında faydalı, kötüye kullanıldığında zararlıdır. Önemli olan teknolojinin kimin tarafından üretildiği ve ne amaçla kullanıldığıdır.

Teknoloji karşısında insan gittikçe zayıflar. Teknoloji zamanla insanı ele geçirir. İnsan teknolojiyi değil, teknoloji insanı kullanmaya başlar. En sonunda insan insanlığından çıkar ve teknolojinin kulu olur.

Her teknolojik üründe, özellikle magnetik ve elektronik ürünlerde mutlaka bir arka kapı vardır ve o arka kapı gerektiğinde kötü amaçlar için kullanılabilir.

Ve Teknoloji gerçekte halkın şu anda kullandığı teknolojik düzeyden en az yirmi yıl ileridedir. Teknoloji üreten devletler ve onların istihbarat örgütleri ve orduları arka planda o teknolojileri kullamaktalar. Her teknolojik düzey yeni bir buluş ve icat ile aşıldığında eskisi halka yönlendirilir ve yeni teknolojik çalışmaların finansmanı sağlanır.

Teknolojinin geldiği nokta şudur: Eğer bütçesini bulur, elemanları da temin ederseniz, tasarladığınız, düşündüğünüz bir ürünü yapmak sadece biraz zaman alır. Bu her düşünülen yapılabiliyor anlamına gelmiyor, ama insanoğlunu zararlı, daha zararlı kılabilecek her türlü ölümcül teknoloji üretilebilir.

Şimdi… Kullandığımız teknolojik ürünlerin aleyhimize bir silah olarak kullaılabileceği İsrail’in Lübnan Hizbullah’ına karşı giriştiği dijital saldırı ile netleşmiştir. İsrail ordusu Lübnan Hizbullah’ının kullandığı telsiz ve çağrı cihazlarını uzaktan ve eşzamanlı olarak patlatarak o cihazı kullanan kişilerin ölümüne ve yaralanmalarına yol açtı. Artık iletişim teknolojisinin de bir gerektiğinde bir silah gibi kullanılabileceği şekilde görüldüğü gibi netleşti.

Bence… Olaydan sonra ortaya atılan “MOSSAD üretim aşamasında cihazların pillerine küçük miktarda patlayıcı yerleştirdi” ifadeleri gerçeği yansıtmıyor. Bir şirkete sızıp binlerce cihazın pillerine patlayıcı yerleştirmek pek makul görünmüyor. Aslında mümkün de olabilir, fakat bu söylem daha çok kullandığımız cep telefonları gibi teknik cihazların da uzaktan gönderilen sinyallerle zarar verici hale getirilebileceği gerçeğini örtmek için ileri sürülüyor.

Sadece cep telefonları değil, bence asıl tehlike elektrikli otomobillerde kendisini gösterir. Elektrikli otomobiller de lityum pillerle hemde bol miktarda lityum pille çalışıyor ve tamamen elektronik aksama sahipler ve de internet teknolojisine sahipler. Bu da onları her türlü dış müdaheleye açık hale getiriyor.

Kaldı ki, yarı elektronik, benzinli otomobillere bile uzaktan müdahale edilerek frenlerinin boşaltırılması gibi, kapıların siz içindeyken kilitlenmesi gibi müdaheleler mümkün olabiliyor.

Yani… Yanisi şu ey insanlar: Teknolojiyi üretenler mutlaka onda bir arka kapı bırakırlar ve o arka kapının anahtarı ne zaman isterlerse açabilmeleri için kendi ellerindedir. Bunu zaman zaman dostlarıyla da paylaşmayacakları garantisi yoktur.

O halde kritik konularda kendi ürettiğiniz teknolojileri kullanmalısınız. Teknolojiyi siz kullanmalısınız, teknolojinin sizi kullanmasına müsade etmemelisiniz. Teknolojiye erişemediğinizde mutlaka alternatif bir planınız olmalı.

Bir gün cep telefonum yurtdışı imei olduğu için kapandı, dolayısıyla internetim kesildi. Cebimde de nakit yoktu. Bulunduğum yerde kalakaldım. İnternetim olmadığı için ne banka ATM’lerinden para çekebildim, ne de hafızamda herhangi arayabileceğim bir yakınımın telefon numarası mevcuttu. Herhangi bir kafedeki interneti de kullanamadım çünkü o interneti kullanabilmem için de gsm hattıma göndereceği mesajlara cevap verebilmem gerekiyordu. Tabiri caizse sadece ve sadece telefonum kesildi diye dımdızlak ortada kalıverdim.

Şu kesin, halkın kullandığı teknolojinin çok ötesinde bir teknolojik düzey var ve o düzey ne yazıkki insanların elinde çok tehlikeli ve öldürücü bir düzey.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki Haber

İSRAİL SAVAŞTA YENİ BİR AŞAMAYA GEÇTİ

Sonraki Haber

BEL ALTI TARİHİ OPERASYONLAR

Latest from Blog

Erdoğan iklim zirvesine tam 1860 kişiyle gitmiş

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü’deki BM İklim Değişikliği COP29 Zirvesi’ne yaklaşık 2 bin kişiyle gittiği ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in mayıs ayında açıkladığı kamuda tasarruf tedbirleri

Tuncer Bakırhan’dan Bahçeli’ye destek: ‘Hakkını vermek lazım’

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM Kürsü’sünden yaptığı PKK elebaşı Abdullah Öcalan çağrısıyla başlayan tartışmaları ve gündemdeki konuları değerlendirirken Bahçeli’nin açıklamalarının hakkının verilmesi gerektiğini söyleyen

Özgür Özel: Derhal erken seçim istiyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Cuma günü Ankara’da gazetecilere açıklamalarda bulundu. Son zamanlarda erken seçime ilişkin sıkça beyanlarda bulunan Özel bugünkü konuşmasında bir kez daha “erken seçim” çağrısı yaptı.
GitYukarı