İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu olimpiyat oyunlarını takip etmek için Paris’e gitmesini ve orada bir ‘İstanbul evi’ açılmasını eleştirenlere yanıt verdi: “Bunun hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Bu lafların geçerliliği de yok. Biz orada da ne yaptığımızı biliyoruz, burada da ne yaptığımızı biliyoruz.”
İmamoğlu’ndan Paris eleştirilerine yanıt: Hiçbir kıymeti harbiyesi yok
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Paris’in ünlü moda müzesi Palais Galliera’yı kiralayarak ‘İstanbul evi’ açmıştı. Evin ilk önce iki günlük kiralandığı ve bir günlük kira bedelinin 300 bin avro (10 milyon 977 bin lira) olduğu iddia edilmişti.
İddialara İBB’den iki gün sonra açıklama gelmişti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun, X hesabından şöyle demişti: “Paris’teki ‘İstanbul Evi’ ile ilgili kamuoyuna yansıyan bilgiler doğru değildir. Evin haftalık kirası 249 bin euro olup tüm masraflar sponsorların şartsız bağışı ile karşılanmıştır. İstanbul’un olimpiyat adaylığı yolundaki bu önemli uluslararası tanıtım faaliyeti için İBB bütçesinden para harcanmamıştır. Kamuoyunu yanıltıcı bilgilere lütfen itibar etmeyiniz.”
İBB Başkanı İmamoğlu’nun Paris tartışmalarına ilişkin açıklaması şöyle:
“Biz orada hem İstanbul’u tanıtmak hem İstanbul’u anlatmak hem bugününü hem yarınlarını anlatmak için bulunurken, burada saat saat, bazen dakika dakika ne yaptığımız üzerinden birtakım yalan, dolan dolu birtakım iftiralarla karşı karşıya kaldık. Hatta bundan, biz oradayken bizi de onurlandıran Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel de nasibini aldı. Ona da bizimle beraber yüklenildi. Hatta birazcık, ucundan da olsa Sayın Mansur Yavaş’a bile laf edenler oldu. Ama bunun hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Bu lafların geçerliliği de yok. Biz orada da ne yaptığımızı biliyoruz, burada da ne yaptığımızı biliyoruz.
Bir örnek vereyim. Paris’teki bütün buluşmalar, yaptığımız bütün toplantılar, yaptığımız bütün düzen ve nizamla ilgili, devletimizin bütün kademelerine, bakanlık, federasyon, aklınıza ne gelirse tek tek, gün gün, madde madde ne yaptığımızı bildiren, davet eden, iş birliği içerisinde olmamız gerektiğini ifade eden bir davranışı temsil ettik. Çünkü biz, insanımızı, her bireyimizi nasıl eşit görüyorsak, nasıl her bireyimizi güçlü ve vatansever bir ülke vatandaşı görüyorsak, devletimizi ve milletimizi de bir ve bütün görüyoruz.
Dolayısıyla attığımız kamuya dönük bütün adımlarda, birlikte hareket ediyoruz. Hareket etme çabası içerisinde oluyoruz. Buna eşlik eden oluyor, eşlik etmeyen oluyor. Ama bunu ısrarla yapacağız. Niye biliyor musunuz? Bu kirli bakışı, kirli duruşu, kirli dili kullananları bu süreçte ama bu dilini düzeltene kadar ama milletimiz gerektiğinde onlara dersi verip, nasıl birçok yerden yolladığı gibi, bulundukları yerlerden yollayana kadar milletimize bu doğruları göstermeye ve ifade etmeye cesaretle devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.”