Foreign Affairs (FA) dergisi, Avrupa’nın savunma konusunda artık ABD’ye bel bağlamaması ve kendi bağımsız askerî kapasitesini oluşturması gerektiğini yazdı. Yayına göre, Avrupa’nın Rusya tehdidini dikkate alarak hareketli ve hızlı konuşlandırılabilir güçlere ihtiyacı
Fransa’daki bir üniversitenin, Trump yönetiminin akademiye uyguladığı baskılardan etkilenen ABD’deki araştırmacılara çalışmaları için fon sağlayacağını söylemesinin ardından yaklaşık 300 akademisyen başvuru yaptı. Şimdi ülkede konuşulan gündem ise ‘akademik sığınma.’ Fransa’daki Aix-Marseille Üniversitesi’nde
Ursula von der Leyen, Zeit gazetesine verdiği geniş kapsamlı mülakatta, “Avrupa hala bir barış projesi. Bizde kuralları koyan kardeşler ya da oligarklar yok. Komşularımızı işgal etmiyoruz ve onları cezalandırmıyoruz” dedi Avrupa Komisyonu
Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun koruyucu detayı ile görevlendirilen bir Diplomatik Güvenlik Servisi (DSS) vardiya amiri, otel personeliyle tartıştıktan ve müdahale eden polis memurlarıyla kavga ettikten sonra geçen Pazartesi günü Brüksel’deki bir otelde Belçika polisi tarafından
Donald Trump’ın akademi politikaları nedeniyle ABD’den ayrılmayı düşünen akademisyenler için Avrupa Birliği kapılarını açıyor. AB yetkilileri, Avrupa’nın özgür araştırma için güvenli bir liman olduğunu vurguluyor Avrupa Birliği, ABD Başkanı Donald Trump’ın araştırma kurumlarında yaptığı
Avrupa’da Amerikan ürünlerine karşı artan boykot çağrıları, siyaset, ekonomi ve güvenlik temelli tepkilerle birleşiyor. Uzmanlar ise ekonomik etkisini tartışıyor. Avrupa’daki birçok tüketici, son gelişmelerin ardından Amerikan ürünlerine yönelik tutumunu sorgulamaya başladı. ABD’nin
Avrupa’da zorunlu askerliğe dönüş sinyali veren ülkelere Polonya da eklendi. Polonya Başbakanı Donald Tusk, geçen ay erkekler için askerlik eğitimini zorunlu kılacak bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Rusya’nın 1,3 milyon, Ukrayna’nın 800
Sıfırdan bir nükleer caydırıcılık oluşturmak kolay bir iş değil, ancak ABD’nin Avrupa’dan uzaklaşmasıyla birlikte bu fikir yeniden gündeme gelmeye başladı. Polonya Başbakanı Donald Tusk bu ayın başlarında ülkesinin parlamentosunda yaptığı konuşmada, “Polonya