MUSTAFA ALP DAĞISTANLI mustdagistanli@gmail.com Bir kafileyiz ki şadımız [sevincimiz] yok Şadolmak için inadımız yok Seyyaresiyiz [gezegeniyiz] feza-yı nazın [naz aleminin] Bir nokta-yı istinadımız [dayanak noktamız] yok Dergah-ı bülend-i Kibriyayı [Tanrının yüce dergahını]
Mehmet Y. Yılmaz LeMan dergisinin “olay yaratan” karikatürü 26 Haziran tarihli sayısında yayımlandı. O tarihten itibaren olayların yaşandığı 30 Haziran Pazartesi gecesine kadar kimsenin dini duyguları rencide olmamıştı. Bunu nereden çıkartıyorsun derseniz yanıtı belli: Tam beş
Christopher Phillips Geçtiğimiz Ocak ayında, İngiliz hükümeti, İngiltere’nin uluslararası etkisini artırmak amacıyla yeni bir kurum olan İngiltere Yumuşak Güç Konseyi’ni kurdu. Konseyde önde gelen kültürel figürler yer alıyordu ve İngiltere’nin küresel konumunu
SAMİR SARI Çılgın şeytan diyor ki, Farid Hüseyin ve Şehriyar del Gerani’yi ara, onlara İran’a bir yolculuk olduğunu, gitmek istemediğini söyle. Şaka yapıyorum, birincisi, teklifi duyar duymaz kahkahalarla gülüyorlar (ama acı bir
Trump, bu çatışmada en büyük kazanan olabilir, çünkü en etkili aktör ve siyasi açıdan ilk sırada kazanan o oldu Analistlere göre İran halkı protesto gösterilerinden saldırgan yabancı güçlerle iş birliği yapmayı reddettiği
Faik Öcal On beş yıl evvel Bakü’deki arkadaşlarımı bulabilecek miyim, o arkadaşlarımın hikâyelerinin devamını öğrenebilecek miyim? Ali’yi, Tahir’i. Sonra Ali’nin Gence’deki annesi nasıl oldu? 2010’un sonbaharıydı. Geceydi, gecenin geç vakti, yalnızdım, yağmur
Sedat Bozkurt Memleketin normalini kaybettiğini uzun zamandır yazıyorum. Bu tespitim altını da somut örneklerle dolduruyorum. Benim verdiğim bir örneğe karşı sizler de en az 3-5 örnek sıralayabilirsiniz. Durum o derece vahim yani.
Gerçek kimsenin tekelinde değildir, doğrular sürekli sorgulanmalı ve beyin sloganların emrine verilmemelidir Bazen günlüğümün sayfaları arasında yaşlı hatıralarla baş başa kalmayı seviyorum. 2005 yılı baharı. Avusturya Alplerinde, Salzburg’da göl kıyısında on sekizinci
Bugün tüm dünyada liberal demokrasinin çöküşüne tanıklık ediyoruz. Ve demokrasi nimetinden yararlanmada dünya-yapısal eşitsizlik ve hiyerarşilerin genelgeçer formüllerle örtülemez hale geldiği bir zamandayız. Demokrasinin içinin boşaldığı bir dönemde medyanın da içi boşaldı.
Sessizlik, en uçlardaki fikirlerin sesinden daha tehlikelidir. Fatih Altaylı’nın istese de yapamayacağı tehdide de benzemezler. Altaylı’ya cevap verebilirsiniz, onla polemik yapabilirsiniz ama sessizliğe cevap veremezsiniz. Sessizliği ikna da edemezsiniz. Sessizlik en radikal,