
Halkların Demokrasi ve Özgürlük Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen toplantıda PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “Kürt sorununun köklü kalıcı çözümü için demokratik bir Türkiye’nin inşası için önümüzdeki günlerde tarihi bir çağrı yapmaya hazırlandığını” belirterek “iktidarı da tarihi çözümde rolünü oynamaya çağırıyoruz, artık top [Cumhurbaşkanı Recep Tayyip] Erdoğan’da” ifadelerini kullandı.
“Tarihi çağrı birçok şeyi içerisinde barındırıyor. Kesin içeriği bilmiyorum. Heyetlerden aldığımız bilgilere göre konuşuyoruz. Kısa bir sürede bir hazırlık var, bir çalışma var” diyen Bakırhan, “Tarihini belirtemiyorum. 15 Şubat da olabilir biraz sonrası da olabilir. Çağrıyı bekliyoruz” diye ekledi.
15 Şubat 2025, Öcalan’ın Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) düzenlediği bir operasyonla Kenya’da yakalanmasının 26. yıldönümüne denk geliyor.
İmralı’daki görüşme
DEM Parti vekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan iki kişilik heyet, Öcalan ile görüşmek üzere Aralık sonunda İmralı Adası’na gitmişti.
Adalet Bakanlığı, DEM Parti’nin Öcalan ile görüşmek için yaptığı başvuruya olumlu yanıt vermişti.
Euronews Türkçe’nin ulaştığı Adalet Bakanlığı kaynakları, görüşmenin yeni yıla girmeden gerçekleşebileceğini belirtmişti.
Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan İmralı’da Öcalan ile görüştü. İki ismin İmralı Adası’na nasıl gittiği ise güvenlik sebepleriyle açıklanmadı.
Saat 11:00’de başladığı belirtilen görüşmenin ardından iki ismin 17:30’da adadan ayrıldığı açıklandı. Buldan ve Önder, çözüm sürecinin başlarına denk gelen 2013 Mart ayında da İmralı’ya giden heyette yer alıyordu.
Öcalan’ın mesajı
Görüşmeye katılan Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in imzasıyla yayımlanan açıklamada, “İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisinin sağlığı iyi, morali oldukça yüksekti. Kürt Sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi” dendi.
Heyetin yazılı mesajında aktardığına göre Öcalan’ın mesajları şöyleydi:
- Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.
- Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.
- Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.
- Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.
- Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.
- Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.
- Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.
Bahçeli’nin çağrısı
İktidar Cumhur İttifakı ortaklarından Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun” diyerek, İmralı Cezaevi’nde bulunan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Öcalan’a çağrıda bulunmuştu.
“Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın,” diyen Bahçeli, “Umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” sözlerini dile getirmişti.
“Terörsüz bir siyaset” için sorumluluk almaya hazır olduklarını belirten Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:
“Herkes ittifak halindeyse değil elimizi, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın.”
Bahçeli, “Milletimizin ayak bağların kalıcı olarak çözmenin kim bilir belki de ilk adımını atmış olacağım” ifadelerini de kullandı.
Bahçeli bir hafta önceki parti grup toplantısında da yine Öcalan’a seslenerek, “Terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin,” demişti.
Şubat 1999’da Kenya’nın başkenti Nairobi’de yakalanan Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği sırada “Ben ülkemi severim. Annem de Türk’tü. Bir hizmet imkanım olursa yaparım. Türkiye’ye dönünce hizmet edeceğim” sözlerini hatırlatan Bahçeli, PKK liderinin “silahları bırakma” yönünde talimat vermesini istemişti.
Türkiye’de çözüm süreci
Çözüm süreci, Türkiye’de 2013-2015 yılları arasında PKK ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.
Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015’te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye’deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.
28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.
PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15.000’e yakın kişiyi öldürdü.
PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.