ID iletişim kurucusu ve ortağı menajer Ayşe Barım, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engellemeye teşebbüse yardım etme’ suçundan tutuklandı.
Birçok ünlü oyuncunun menajerliği yapan Barım ilk olarak sektörde tekelleşmeye neden olduğu ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddialarıyla gündeme gelmişti.
İstanbul başsavcılığı iddiaları ihbar kabul ederek re’sen (kendiliğinden) soruşturma başlatmış ve Barım’ın yurt dışına çıkmasını yasaklamıştı.
Aynı başsavcılık 24 Ocak’ta Barım hakkında yazılı ve görsel basındaki iddiaları esas alarak bu sefer ‘Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu’ gerekçesiyle re’sen soruşturma başlattı ve Barım aynı gün gözaltına alındı.
Menajerin, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemleri bugün tamamlanmış, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirilmişti.
Savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen Barım, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engellemeye teşebbüse yardım etme’ suçundan tutuklandı.
Yeni iddialar: #HelpTurkey kampanyasına katılmak
Savcılığın tutuklama talepli sevk yazısında Barım’ın şirketine bağlı oyuncuların, 2021’de Türkiye’deki orman yangını ve deprem felaketlerinin ardından sosyal medyada başlatılan ve ‘Türkiye’yi uluslararası arenada yetersiz göstermek’ amacı taşıdığı iddia edilen #HelpTurkey kampanyasına eş zamanlı olarak katıldıkları ileri sürülmüştü.
Bu tespitin soruşturma dosyasına eklendiği belirtilirken, şüphelinin şirket faaliyetlerinin ‘etki ajanlığı amacı taşıdığı’ ve ‘kastını ortaya koyması açısından dikkate değer olduğu’ savunulmuştu.
‘Planlayan, örgütleyen ve yönlendiren’
Sevk yazısında, Ayşe Barım’ın Gezi Davası’nın yurtdışında bulunan oyuncu sanıklarından Mehmet Ali Alabora ve cezaevinde bulunan Çiğdem Mater Utku ile doğrudan irtibatlı olduğu belirtilmişti.
Barım’ın, eylemlerde ‘irade gösteren, danışılan ve onayı alınan bir kişi’ olarak belirlendiği, eylemlerde ‘planlayan, örgütleyen ve yönlendiren’ bir konumda bulunduğu iddia edilmişti.
Yazıda Barım’ın kendi şirketine bağlı oyuncuları eylemlere yönlendirdiği, bu oyuncuların toplumdaki tanınırlıklarını ve etki güçlerini kullanarak olayların daha geniş kitlelere yayılmasını amaçladığı iddiasına da yer verilmişti.