“Dostluk ortamında tokalaşırken elinizi geri çektiğinizde de birkaç parmağınızı kaybetmiş olduğunuzu fark edebilirsiniz…. Fidan bugün elli altı yaşında. Demek ki kırk iki yıldır gölgede yaşamış ve kendi hakkında ipuçları vermemeye çalışmış bir insan. Öyle anlıyorum ki, artık bu gölgeden çıkmak istiyor.”
KRONOS 19 Kasım 2024 GÜNDEM
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (FOTOĞRAF: OZAN KÖSE / AFP)
Gazeteci Ertuğrul Özkök, eski MİT başkanı olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hakkında Yunanistan’ın önde gelen gazetesi Kathimerini’de çıkan izlenim yazısından hareketle portresini kaleme aldı.
Yazıda Hakan Fidan için “’Hafif nemli bakışlarla’ diye başlamış, böyle bir ifadesi var. Tehditkâr değil aksine çok güven verici. Onu tanıyanlar toplantının başında samimi bir şaşkınlık ifadesi takındığını, hafif bir gülümsemeyi de bununla birleştirdiğini, son derece de samimi bir kişi profili çizdiğini de belirtiyor. Dürüst, güvenilir, askeri, aynı zamanda diplomat bir tarzı olduğunu söyleyenler var” ifadelerinin yer aldığını belirten Özkök, hemen arkasından gelen şu ilginç detaylara dikkat çekti: “Ama dostluk ortamında tokalaşırken elinizi geri çektiğinizde de birkaç parmağınızı kaybetmiş olduğunuzu fark edebilirsiniz…”
Bu analiz yazısının A haber’de gazeteciler Okan Müderrisoğlu ve Cansın Helvacı tarafından Hakan Fidan’la konuşulduğunu belirten Özkök, “Benim açımdan asıl ilginç ayrıntı şimdi geliyor: Yunan gazetesi, Hakan Fidan’ı Yunan mitolojisindeki “deniz tanrısı Proteus’a” benzetmiş. Özelliklerini de şöyle anlatmış: ‘Bazen çarşaf gibi, bazen çok hareketli; dolayısıyla yüz ifadesinde, müzakere tarzında bazen belirsiz, ama aynı zamanda şartlara göre şekil değiştirebilen, esnek, önemli bir aktör…’ Sorunun o bölümünü şu cümleyle tamamlıyor: ‘Fidan da genç bir ağaç anlamında, dolayısıyla Türkiye’nin genç ağacının yolculuğu diye de bitirmişler. Aslında başka detaylar da var burada.’ Dışişleri Bakanı Fidan’ın bu sunuma yaptığı ek şu oluyor: ‘Benimle ilgili çıkan profil analizleri var. Yunanistan’da, evet ben de şaşırdım buna, daha önce de çok çeşitli yerlerde çıkıyordu. Enteresan, Türkiye’de pek çıkmaz, yurt dışında genelde bu türden analizler çıkıyor. Kendi gözlemleri.’”
HAKAN FİDAN PROTEUS İSE POSEDİON KİM?
Özkök, daha sonra şunları ekledi:
Önce şunu bir açıklığa kavuşturalım. Proteus bazı kaynaklarda bir tanrı olarak gösteriliyor. Ama Britanicca ansiklopedisine göre ise o “A prophetic old man of the sea’dir…” Yani “peygamberimsi” bir kahin. Deniz tanrısı Poseidon’un bir tebaası olarak kabul edilir. Geçmişi, bugünü ve geleceği bilir ama kimseyle paylaşmaz. Mitolojiye göre geçmişteki, bugündeki ve gelecekte her şeyi bilen biri. Ancak bilgileri saklı tutar, kimseyle paylaşmaz. En önemli özelliği ise duruma göre şekil değiştirebilmesidir. Yani esnektir… Yunan gazetecileri onu tanrı Poseidon’a bağlı bir yaşlı adam olarak tarif etmişler. Yani “tanrı” olarak görmemişler. Tabii insanın aklına şu soru da gelmiyor değil. Hakan Fidan Proteus ise Posedion kim? Hemen “Cumhurbaşkanı Erdoğan” demeyin. Çünkü Posedion’un üzerinde de Zeus’un bulunduğunu unutursanız, siyasi olarak zincirde bir kopukluk olur. Proteus’un evi Mavi Vatan’da mı?
Bir de şu var. Protheus’un Nil’in ağzındaki Pharos adasında veya Girit’le Rodos arasındaki Carpathos adasında yaşadığı söylenir. Yani Doğu Akdeniz’in bizim için tartışmalı sularına yakın bir mitoloji kahramanı. Bizim yeni bir kızıl elmamız “Mavi Vatan…” Bu koordinatlar orayı da kapsıyor mu bilmiyorum ama en azından bu bölgeyle de ilgilenen bir bakanımızın Protheus’un özelliklerine sahip olması olumlu bir şey. Neyse işin şaka yanını bırakıp, mülakattaki öteki şifrelere geçelim.”
“‘BEN BİR SAVAŞTAYIM’ SÖZÜNDEN ÇOK ENDİŞE DUYDUM”
Hakan Fidan’ın profil analizindeki asıl önemli ayrıntıya dikkat çeken Özkök, şunları aktardı: “Benim açımdan en önemli ve ayrıca Hakan Fidan’ın belki de bana en fazla güven veren yanı bu ayrıntıda ortala çıkıyor. Sunum şeklindeki soru aynen şöyle: ‘Peki o zaman şunu çok merak ediyorum, biraz özel bir soru olacak ama siz bizden çok daha fazla bilgi alıyorsunuz, işin çok daha içindesiniz, bizim bilmediğimiz birçok istihbarat kaynaklı bilgileriniz de var. Biz Gazze’nin içinde olanları gelen görüntüler üzerinden duyuyoruz. İşte binlerce çocuğun kayıp olduğunu konuşuyoruz, kadınlar için İsrail askerlerinin ağza alınmayacak sözler söylediğini, sarf ettiğini duyduk bu süreçte. Neresinden baksanız sadece ölüm değil ahlaksızlığın, bir diğer yandan acı çektire çektire, yeri geldiğinde insanları canlı canlı, diri diri yakarak -konuşması, söylemesi bile zor- öldürüldüklerine şahit oluyoruz. Siz bir babasınız, 3 tane evladınız var. Atılan bu adımlar, verdiğiniz bu mesajlar içerisinde duyguyu elbette barındırıyor, ama Türkiye adına atılan diplomatik adımlar. Bir yandan özelde Hakan Fidan olarak bunları duyduğunuzda, gördüğünüzde bir baba olarak hissiniz ne?’ Yani gazeteci, bakanlık görevinizi yaparken Gazze ve başka konulardaki duygularınız, öfkeleriniz sizi etkiliyor mu diye soruyor. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu çok önemli soruya verdiği net cevap şu: “Ben bir savaştayım, hislerimi gösterme lüksüm yok.” Kendi payıma bu cümlenin birinci bölümünden çok endişe duydum. İkinci bölümü ise beni çok rahatlattı.”
‘DEMEK Kİ 42 YILDIR GÖLGEDE YAŞAMIŞ’
“Bu mülakattan öğrendiğim bir şey daha var” diyen Özkök, şöyle devam etti:
“Hakan Fidan geçmişte şöyle bir şey söylemiş: “On dört yaşımdan beri devletin içindeyim ve devlet meseleleriyle yoğrularak geldim.” Fidan bugün elli altı yaşında. Demek ki kırk iki yıldır gölgede yaşamış ve kendi hakkında ipuçları vermemeye çalışmış bir insan. Öyle anlıyorum ki, artık bu gölgeden çıkmak istiyor. Mülakatta söylediği şu sözler bana böyle bir şey diyor: ‘Ben orada (Atina’da) Dışişleri Bakanlığı’nda basın mensuplarının sayısının fazlalığını görünce şaşırdım. Yorgos’a dedim ki, sizde dış politikaya çok fazla ilgi var, sen herhalde çok meşhur bir insansın. Dedi ki, ‘Onlar bana gelmediler, sana geldiler’ dedi. ‘Her zaman burası böyle olmaz’ dedi. Neticede Dışişleri Bakanı ile ilgili ilk defa böyle kişisel dünyasına da dokunan bir profil analizi okudum.”