AİHM aileden uzak cezaevine nakil talebinin reddini hak ihlali saydı. Kararda 850 kilometrelik mesafenin aile bağını kopardığı belirtildi.
vrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) İkinci Dairesi, ailesine yakın bir cezaevine nakil talebi reddedilen tutuklunun başvurusunda hak ihlali kararı verdi.
Yüksek mahkeme heyeti, Emre v. Türkiye davasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinde yer alan aile hayatına saygı hakkının çiğnendiğini duyurdu.
MESAFE VE YOL ŞARTLARI
Başvurucu Emre, ailesinin Edirne’de ikamet etmesine karşın kendisinin Kırşehir Cezaevi’nde tutulduğunu belirtti.
Edirne ile Kırşehir arasındaki mesafenin 850 kilometreden fazla olduğunu vurgulayan başvurucu, eşi ve okul çağındaki iki çocuğunun görüşe gelebilmek için iki aktarmalı otobüs yolculuğuyla 40-45 saat harcadığını ifade etti.
NAKİL TALEBİ VE REDDİ
Başvurucu Emre, 2016 yılından bu yana Kırşehir’de bulunduğunu ve nakil masraflarını karşılamayı taahhüt ederek Edirne veya çevre illerdeki 10 farklı cezaevini önerdiğini dile getirdi.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ise 19 Ekim 2018 tarihinde bu talebi geri çevirdiğini bildirdi. Genel müdürlük yetkilileri, ret gerekçesi olarak hedeflenen cezaevlerindeki kapasite doluluğunu ve suç türünün uygun olmamasını gösterdi.
YEREL YARGI SÜRECİ
Yerel mahkemeler, başvurucunun nakil talebine yönelik itirazlarını kesin olarak reddetti. Anayasa Mahkemesi üyeleri de yapılan bireysel başvuruyu inceleyerek talebin açıkça dayanaktan yoksun olduğuna karar verdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıçları, devletlerin cezaevi yönetimi konusundaki takdir yetkisini tanımakla birlikte aile bağlarının korunması zorunluluğuna işaret etti. Yüksek mahkeme temsilcileri, yerel makamların başvurucunun ailevi durumunu ve ulaşım zorluklarını bireysel ölçekte analiz etmediğini saptadı.
ALTERNATİF ÇÖZÜMLERİN EKSİKLİĞİ
Karar metnini kaleme alan mahkeme heyeti, kapasite ve suç türü gerekçelerinin somut verilerden uzak ve genel nitelikte kaldığını aktardı.
Yargıçlar, idarenin daha uzun görüşme süresi veya telefon hakkı artışı gibi mesafeyi telafi edecek alternatif çözümleri tartışmadığını kaydetti.
ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLER
Başvurucu Emre, çocuklarının büyüme süreçlerine tanıklık edemediğini ve görüşlerin çok sınırlı kalması nedeniyle aile bağlarının zayıfladığını vurguladı.
AİHM üyeleri, 850 kilometrelik mesafenin ve yıllarca süren bu ayrılığın özellikle okul çağındaki çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bıraktığı tespitinde bulundu.