10 Aralık 2025

Financial Times analizi… Merkez bankalarına Türkiye uyarısı

10 Aralık 2025

İngiliz gazete Financial Times, Merkez Bankalarına Türkiye uyarısı yaptığı analizini yayımladı. Analize göre Türkiye ultra ortodoks ekonomi politikası izlemesine rağmen inatçı enflasyonu düşürmekte hala zorlanıyor. Gazete, Türkiye’nin ekonomi politikası üzerinden diğer ülkeleri uyardı…

Times Türkiye’nin, AB sınırında yer alan büyük ve kritik bir gelişmekte olan ekonomisi olduğuna dikkat çekerek IMF tahminlerine göre satın alma gücü paritesine göre ölçüldüğünde GSYH’sinin 2025’te İtalya’yı geride bırakacağını belirtti. Ancak 85 milyon nüfusa rağmen Türkiye’nin yaşam standartları hala İtalya’nın yaklaşık yüzde 70’i seviyesinde.

Merkez bankalarına uyarılar yapan analizde geleneksel faiz–enflasyon dengesinin bozulduğu vurgulanarak şöyle denildi:

“Ekonomi artık bir G7 üyesi kadar büyük olduğu için, yönetiminin de daha geniş çapta mercek altına alınması gerekiyor. Türkiye son yıllarda zorlu bir yolculuktan geçti. Covid-19 salgını öncesinden bu yana beşinci merkez bankası başkanı görev yapıyor; para politikası ise yumuşak bir ifadeyle “deneysel” nitelikteydi.

Ortodoks ekonomi anlayışının özünde, bilgi ve deneyimin uygulanması olduğuna sıkça dikkat çekilir. Türkiye ise bu çizgiden uzaklaşmanın sonuçlarını acı bir şekilde tecrübe etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu dönemin başında düşük faizlerin enflasyonu düşüreceği yönündeki alışılmışın dışındaki görüşünde ısrarcıydı. Yüksek faizleri “sömürü aracı” ve “en büyük düşmanı” olarak nitelendirdi.

Sonuçlar vahimdi. Resmi TÜFE enflasyonu 2022’de yüzde 85’i aşarken Avrupa ülkelerinde oranlar aynı dönemde yüzde 10 civarındaydı. Enflasyonun kalıcı olarak yüzde 40’ın altına inmesi ise ancak bu yıl mümkün oldu.

Ancak 2025 gelmeden, Erdoğan popülist liderlerin şaşırtıcı biçimde kolaylıkla yapabildiği bir manevrayı yaptı: Tam bir politika dönüşü. 2023’te yeniden seçilmesinin ardından merkez bankası başkanını bir kez daha değiştirdi ve “sıkı para politikasıyla enflasyonu tek haneye indireceğiz” açıklamasını yaptı.

TÜRKİYE’DE MERKEZ BANKASI BAŞKANI OLMAK…

Türkiye’de merkez bankası başkanı olmak son derece kırılgan bir pozisyon. Görevdeki Fatih Karahan, ortodoks politikalara dönüşten bu yana ikinci isim. Doktora derecesi ve New York Fed kariyeriyle Karahan, diğer merkez bankacıları kadar ortodoks bir çizgide konuşuyor. Son enflasyon raporunu sunarken, “Sıkı para politikası kademeli olarak sonuç veriyor” diyerek enflasyonun düştüğünü, işgücü piyasasının ise resesyona girmeden soğuduğunu savundu.

FİYATLAR SEKİZ KATINA ÇIKTI

Bu değerlendirme, 2019’dan bu yana yaşananlardan büyük bir kopuş niteliğinde. Zira Türkiye’de fiyatlar pandeminin hemen öncesine göre neredeyse sekiz katına çıktı.

ABD ve İngiltere’deki enflasyon tartışmalarına aşina olanlar Karahan’ın söylemlerinde benzer yankılar bulacaktır ancak Türkiye’de rakamlar çok daha büyük.

Kasım ayına ilişkin son enflasyon verilerinde, yıllık TÜFE oranı ekimdeki yüzde 32,9’dan yüzde 31’e geriledi. Gıdadaki yavaşlama düşüşün ana nedeni olurken, temel fiyat artışlarında kayda değer bir yumuşama görülmedi. Hatta yıl boyunca dezenflasyonun hızı azaldı ve aralık verisinde olağanüstü bir iyileşme olmazsa Merkez Bankası’nın yıl sonu yüzde 24 hedefi ciddi farkla aşılacak gibi görünüyor.

Kısacası, Türkiye’de enflasyon hala inatçı bir şekilde yüksek.

HIZLI FAİZ İNDİRİYOR

TCMB’nin eski başekonomisti ve para politikasının düzenli eleştirmenlerinden Hakan Kara’ya göre kasım ayında çekirdek mal enflasyonu ve hizmet enflasyonu yine yükseldi. Kara, ekonominin daha öngörülebilir hale geldiğini ancak Merkez Bankası’nın “fazla iyimser şekilde” hızlı faiz indirdiğini düşünüyor.

Banka yılın son toplantısını perşembe yapacak ve piyasalar politika faizinin en az bir puan daha indirileceğini öngörüyor.

Kasımda manşet enflasyon düşse de çekirdek enflasyon hala yüksek ve beklentilerin üzerinde.

Dezenflasyonun yavaş da olsa sürmesinde cesaret verici olan unsurlardan biri, enflasyon beklentilerindeki düşüş. Piyasalar, şirketler ve hanehalkı gelecek yıl için bir yıl öncesine kıyasla daha düşük enflasyon öngörüyor.

MERKEZ BANKALARINA TÜRKİYE UYARISI

Ancak tüm tahminlerin —en iyimser piyasa beklentileri dahi— Merkez Bankası’nın yüzde 16’lık projeksiyonunun oldukça üzerinde olması dikkat çekiyor. Hanehalkının medyan beklentisi ise yüzde 40’ın üzerinde.

Türkiye için ana ders, 2026’da parasal gevşeme hızının azaltılması gerektiğidir. Çünkü kalıcı enflasyonla mücadelede yolu uzun.

Diğer ülkeler için mesaj ise şu: İyi niyetli temennileri ekonomi politikasına dönüştürmenin bedeli genellikle ağır olur.”

Sonraki

Dijital çağda mahremiyet: Ray-Ban & Meta’nın akıllı gözlüklerinde gizlilik endişesi

Önceki

Meclis lokantasında stajyer kızlara cinsel istismar

Latest from Blog

GENAR’ın son araştırmasına göre AK Parti mi CHP mi önde?

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, GENAR Araştırma’nın verilerine dayanan son anket sonuçlarını köşe yazısında paylaştı. Siyasi partilerin güncel oy oranlarının ve vatandaşın ekonomiye bakışının mercek altına alındığı yazıda, AK Parti’nin yeniden birinci parti
GitYukarı

Don't Miss

IMF toplantısında Türkiye için konuşulanlar sızdı! Yatırımcılar Reuters’a konuştu

Washington’daki IMF ve Dünya Bankası toplantılarında yabancı yatırımcılarla bir araya

Kur Korumalı Mevduat uygulaması sona erdi

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, “Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesap açma