5 Aralık 2025

Washington Post: “Mamdani maskesini düşürdü”

10 Kasım 2025

Washington Post editör kurulunun 8 Kasım 2025 tarihli başyazısında, New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani sert bir dille eleştirildi. Yazı, Mamdani’nin zafer konuşmasını bir dönüm noktası olarak niteliyor ve “New York’ta yeni bir sınıf savaşı dönemi başladı” ifadeleriyle açılıyor.

Washington Post’a göre Mamdani, kampanya döneminde “sempatik, güler yüzlü ve kapsayıcı” bir aday profili çizmiş olsa da, seçim zaferinin ardından demagojik bir figüre dönüştü. Mamdani’nin 23 dakikalık zafer konuşmasını “öfke, kimlik siyaseti ve intikam duygusuyla dolu” sözleriyle tanımlanıyor:
“Mamdani artık siyaseti bir uzlaşma değil, sınıf düşmanlarını belirleme ve onları ezme meselesi olarak görüyor.”
Yazıda, Mamdani’nin kiracılardan kâr elde eden ev sahiplerini ve işçileri sömüren patronları hedef alarak toplumu ‘mağdurlar ve zalimler’ olarak ikiye böldüğü belirtiliyor. Mamdani’nin politikasının “zenginliği artırmak değil, belirli gruplara yeniden paylaştırmak” üzerine kurulu olduğu söyleniyor.
Gazete, Mamdani’nin konuşmasında “büyüme” kelimesine hiç yer vermediğini, ancak Donald Trump’ı sekiz kez andığını vurguluyor: Onlara göre Mamdani’nin her soruna devletin çözüm üretebileceği yönündeki iddiası, otoriter bir anlayışı yansıtıyor:
“Hiçbir sorun devlet için fazla büyük değildir, hiçbir endişe fazla küçük değildir.”
“Bu sözler kalabalığı coşturdu ama düşünen biri, şiddet tekeline sahip bir kurumun her şeye müdahale etmesinin ne kadar sağlıklı olduğunu sorgulamalı”
Washington Post, New York’taki yüksek kiraların yetersiz devlet değil, aşırı devlet müdahalesi sonucu oluştuğunu savunuyor. Mamdani’nin 2 milyon konut için vaat ettiği kira dondurma planının, kısa vadede rahatlama sağlasa da uzun vadede yatırımı azaltarak kiraları artıracağı belirtiliyor.
Gazete, seçim zaferinden sonra Mamdani’nin en çok kullandığı kelimenin “mandate” (yetki, halk iradesi) olduğunu yazdı. Mamdani’nin kira dondurma, ücretsiz kreş ve ücretsiz otobüs gibi vaatlerini hayata geçirme konusunda istekli olduğu, ancak New York belediye başkanının vergi ve ulaşım üzerinde sınırlı yetkilere sahip olduğu hatırlatıldı.
Geçmişte yaşanan finansal krizlere atıfta bulunan gazete, John Lindsay’nin 1969’daki döneminden bu yana ilk kez 1 milyonun üzerinde oy alan bir adayın seçildiğini belirtiyor ve şu uyarıyı yapıyor:
Lindsay’in belediye başkanlığı mali açıdan tam bir felaketti. O dönemde getirilen devlet denetimleri hâlâ yürürlükte, bu da Mamdani’nin elini bağlayacak.”
Yine Mamdani’nin polis ve eğitim politikalarında nasıl bir “sınıf mücadelesi” yürüteceğinin asıl merak konusu olduğu yazıyor.
Gazete, Mamdani’nin polis şefi Jessica S. Tisch’i görevde tutmak istediğini ancak fuhuş yasalarının uygulanmasını durdurma önerisinin tartışmalı olduğunu aktarıyor. Ayrıca, evsizlerin metro istasyonlarında hizmet alabileceği deneysel alanlar oluşturma planına da tepki gösteriyor.
Eğitimde ise Mamdani’nin üstün yetenekli öğrenciler programlarını kaldırmak istediği ve sendikalarla çocukların çıkarları çatıştığında sendikalardan yana tavır aldığı belirtiliyor.
“New York okulları, yaramaz çocukları disipline etmenin zor olduğu bir yer haline geldi. Bu durum sınıfları güvensizleştiriyor ve herkese zarar veriyor”
Washington Post’un başyazısı, Zohran Mamdani’yi “sınıf savaşı çağrısı yapan, devletçi ve tehlikeli ölçüde ideolojik” bir lider olarak tanımlıyor. Gazeteye göre New York, birleştirici bir reform dönemine değil, kutuplaşmayı derinleştiren bir ideolojik deneye doğru gidiyor.
NEGATİF TUTUM YENİ DEĞİL
Jeff Bezos’un sahibi olduğu gazetenin Zohran Mamdani’ye olan negatif tutumu yeni değil. Sermaye çevreleriyle güçlü bağları olan gazete genel olarak işçi sınıfı ve hakları konusuna taraflı yaklaşmasıyla nam saldı.

2018-2022 yılları arasında Amazon işçi grevleri ve sendikalaşma haberleri Washington Post’ta ‘lojistik aksama’, ‘teslimat gecikmesi’ gibi başlıklarla ekonomik açıdan çerçeveledi; işçilerin taleplerine sınırlı yer verdi. İşçi direnişi kavramı yerine genellikle ‘üretim riski’ terminolojisi kullanıldı.

Senatör Elizabeth Warren’ın “Big Tech’i parçalayalım” (Break Up Big Tech) kampanyasını ‘gerçekçi değil’ ve ‘teknolojik ilerlemeyi durdurur’ yorumlarıyla işledi. Editoryal yazılarda ‘yenilikçiliği cezalandırmak’ ifadesi sıkça kullanıldı.

2020 ön seçim döneminde Demokrat Parti içinde Sanders’ın yükselişine karşı gösterilen tutum, Mamdani’ye karşı çıkan bugünkü tonun prototipi gibiydi.
Washington Post, Sanders’ın kampanyasını ‘ütopyacı’, ‘hesap dışı’ ve ‘Trump’a kazandırır’ şeklinde yorumlayan analizlerle doluydu. Bezos’a yakın finans çevrelerinin ‘radikal sol tehdidi’ anlatısını tekrarlandı.

“Mamdani maskesini düşürdü” başlıklı bu yazı da bir politik analiz değil; sınıf iktidarının ideolojik savunusu olarak yorumlanabilir.

Sonraki

AKP koridorlarındaki endişe kulislerden sızdı! ‘Bizden umudu kestiler mi?..’

Önceki

Starlink Türkiye’ye gelmeyecek!

GitYukarı

Don't Miss