DEVA Lideri Babacan, Trump’ın “Brunson’u istedim, verdi” sözlerini yargının bağımsızlığına gölge düşüren bir itiraf olarak nitelendirdi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD temasları ve iktidarın dış politika yaklaşımına ilişkin sert eleştirilerde bulundu.
Halk TV’ye konuşan Babacan, iktidar medyasının ABD Başkanı Donald Trump’ın Erdoğan’a sandalye tutmasını gündeme taşımasına tepki göstererek, “Türkiye, bu kadar ezik bir ülke değil ya! Trump’ın Cumhurbaşkanını nereye oturttuğu onun değerini düşürmez de artırmaz da. Buradan meşruiyet devşirmek üzücü” dedi.
YARGININ BAĞIMSIZ OLMADIĞI DÜNYA ÖNÜNDE İLAN EDİLDİ
Trump’ın, “Erdoğan’dan Brunson’u istedim, verdi” sözlerine değinen Babacan, bu açıklamanın Türk yargısının bağımsız olmadığı gerçeğini dünya önünde ortaya koyduğunu söyledi. Babacan, “Yargının ne kadar iktidarın baskısı altında hareket etmek zorunda kaldığını görüyoruz. Cumhurbaşkanının talimatıyla insanların tutuklanıp bırakıldığını dünya basını önünde ilan etmiş oldu” ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray’da stratejik adım: Türkiye ile ABD arasında nükleer enerji anlaşması Beyaz Saray’da stratejik adım: Türkiye ile ABD arasında nükleer enerji anlaşması
RUBİO’YA CEVAP VERİLMELİYDİ
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, “Trump’la görüşmek için yalvarıyorlar” sözlerine Türkiye’nin yanıt vermemiş olmasını da eleştiren Babacan, “Bu gerçekten hadsizliktir. Dışişleri Bakanı çıkar, gerekli cevabı verir. Ancak bizimkiler sessiz kalmayı tercih etti” dedi.
MEŞRUİYET SORUNU VAR
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın, “Erdoğan’a meşruiyet veriyoruz” sözlerine tepki gösteren Babacan, “Bu kadar baskıyla sürdürülebilen bir iktidarın siyasi meşruiyet sorunu var demektir. Rakiplere hayat hakkının tanınmadığı, özgür bir ortamda seçim yapılmadığı bir ülkede meşruiyet sorgulanır. Yargıya aşırı müdahale, hukukla ilgili kararların meşruiyetini de sorgulatıyor” diye konuştu.
SİYASİ OPERASYON ALGISI YÜKSEK
CHP’ye yönelik davaları ve Ekrem İmamoğlu hakkında alınan kararları da değerlendiren Babacan, “Davaların usulüne baktığımızda tamamen siyasi operasyon olduğunu görüyoruz. İmamoğlu ‘cumhurbaşkanı adayıyım’ demeseydi diploması iptal edilir miydi? Bu koordinasyon ancak siyasi olabilir” ifadelerini kullandı.
DEMOKRASİ GERİYE GİDİYOR
Türkiye’de demokrasinin ciddi bir gerileme içinde olduğunu belirten Babacan, “Bu ülke bunu hak etmiyor. Gençler daha demokratik, daha özgür bir ülkede yaşamayı hak ediyor. İlk defa bir nesil, çocuklarının kendilerinden daha baskıcı ve daha fakir bir Türkiye’de yaşayacağından korkuyor” diye konuştu.