Alman polis ve casusluk teşkilatları, yapay zeka ile suç ve terörle mücadele etmeye hevesli. Ancak eleştirmenler CIA tarafından finanse edilen Palantir gözetim yazılımının “öngörülü polislik” sağladığını söylüyor.

ABD’li Palantir şirketi tarafından geliştirilen Gotham adlı gözetleme yazılımı çok yönlü bir yazılım olarak lanse ediliyor. Devasa boyutlardaki veriler yıldırım hızıyla bir araya getiriliyor.
Bir polis memurunun merakını gidermek sadece birkaç saniye alıyor: isim, yaş, adres, para cezaları, sabıka kaydı. Seçilen cep telefonları ve taranan sosyal medya kanallarının içeriği ile birlikte, herhangi bir kişinin kapsamlı bir profili anında ortaya çıkıyor.
ABD’li teknoloji şirketinin yapay zeka yardımıyla geliştirdiği gözetleme programı, polis ve istihbarat teşkilatlarının hayallerini gerçeğe dönüştürecek gibi görünüyor.
ÜÇ EYALETTE KULLANILIYOR, DÖRDÜNCÜSÜ SIRADA
Almanya’nın 16 federal eyaletinden üçü Gotham’ı halihazırda kullanıyor: Bavyera, Hessen ve Kuzey Ren-Vestfalya. Baden-Württemberg de yakında uygulamaya geçmeyi planlıyor.
Ancak mahremiyet savunucuları ve sivil haklar örgütlerine göre bu program büyük bir sorunu da beraberinde getiriyor: Suç işlediğinden şüphelenilenlerin yanı sıra masum insanları da tuzağa düşürebilir.
Kâr amacı gütmeyen Alman Sivil Haklar Topluluğu (GFF) Palantir gibi programların kullanılmasına temelden karşı. Bu nedenle Bavyera’daki büyük ölçekli veri analizine karşı anayasal bir şikayette bulundu.
GFF avukatı Franziska Görlitz, “Şikayette bulunan ya da bir suçun mağduru olan ya da sadece yanlış zamanda yanlış yerde bulunan herkes bu yazılım aracılığıyla polisin dikkatini çekebilir” dedi.
Berlin merkezli kuruluşa göre, verilerin bu şekilde sınırsız analizi, Alman anayasasında güvence altına alınan temel bilgi edinme hakkını ve telekomünikasyon gizliliğini ihlal ediyor.
Bu sözde veri madenciliği yoluyla polis radarına takılanların hiçbir şeyden haberi yok. Mevcut yasalara göre Bavyera polisi, herhangi bir tehlike belirtisi olmasa bile Palantir yazılımını kullanabiliyor. Bunu yaparken de 2023 yılında GFF tarafından yapılan başarılı bir anayasa şikâyeti sonrasında komşu Hessen’de geçerli olan standartları göz ardı ediyor. Federal Anayasa Mahkemesi, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletine karşı yapılan benzer bir şikâyeti henüz karara bağlamadı.
Hacker derneği Chaos Computer Club Bavyera’ya karşı yapılan anayasa şikayetini destekliyor. Derneğin sözcüsü Constanze Kurz, polisin başlangıçta amaçlanandan çok farklı amaçlarla ayrı ayrı depolanmış verileri birbirine bağladığı bir “Palantir dragnet soruşturmasından” bahsetti. Kurz, “Bu otomatik kitle analizinin polis için günlük bir araç haline gelmemesi için yeterli bir sebep. Ancak harmanlanan veriler, polisin yıllarca bağımlı kalacağı ABD şirketi Palantir’in kasıtlı olarak şeffaf olmayan yazılımına da giriyor” dedi.
ABD’li milyarder Peter Thiel’in sahibi olduğu yazılım şirketi, yazılımını 2024 yılında Bavyera’da kullanıma sundu; Hessen’de ise 2017’den beri kullanılıyor. Alman kökenli ve Yeni Zelanda vatandaşı olan girişimci, otoriter hedefler peşinde koşması ve Başkan Donald Trump ve siyasi çevresiyle yakın temas halinde olmasıyla tanınıyor. ABD istihbarat teşkilatları ve ordu uzun süredir Gotham programıyla çalışıyor.
Palantir yazılımı Almanya’da HessenData ya da Bavyera’da “örtüşen sistemler araştırma ve analiz platformu”nun kısaltması olan VeRA gibi çeşitli isimlerle anılıyor. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi ve kamu hizmeti yayıncıları NDR ve WDR’ye göre polis VeRA’yı Mayıs 2025 itibariyle yaklaşık 100 vakada kullanmıştı.
Bunlardan biri de Eylül 2024’te Münih’teki İsrail konsolosluğuna düzenlenen saldırıydı. Polis Sendikası Başkan Yardımcısı Alexander Poitz, otomatik veri analizinin belirli faillerin hareketlerini tespit etmeyi ve memurlara planladıkları eylemler hakkında doğru sonuçlar vermeyi mümkün kıldığını açıkladı.
Kamu yayıncısı MDR’ye konuşan Poitz, “Münih polisi bu sayede durumu nispeten hızlı bir şekilde kontrol altına alabildi ve sonuca ulaştırabildi” dedi. Yayın kuruluşu, ABD’li şirkete sistemleri birleştirmesi için Bavyera polisinin veri dosyalarına sınırsız erişim izni verildiğini bildirdi.
Bilgisayar kaynak kodu Almanya’daki sunucularda saklanıyor. Ancak eleştirmenler, medya kuruluşlarına göre kopyaların ABD’ye ulaşmasına karşı bir garanti olmadığına dikkat çekiyor.
Palantir gibi yabancı teknoloji devlerine olan açık ve artan bağımlılık, Almanya’nın belirtilen hedefleriyle çelişiyor. Merkez sağ Hıristiyan Demokrat Birlik ve Hıristiyan Sosyal Birlik (CDU/CSU) ile merkez sol Sosyal Demokratlardan (SPD) oluşan yeni hükümet, bu yılın başlarında koalisyon sözleşmesine “dijital politika güç politikasıdır” ifadesini ekleyerek hedeflerini ortaya koydu: “Dijital olarak egemen bir Almanya istiyoruz. Bunun için kilit teknolojileri geliştirerek, standartları güvence altına alarak, dijital altyapıyı koruyarak ve genişleterek dijital bağımlılıkları ortadan kaldıracağız. Hammaddeden çipe, donanımdan yazılıma kadar Avrupa düzeyinde entegre olmuş kilit sektörler için esnek değer zincirleri oluşturacağız.”
Buna rağmen Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt (CSU), Federal Kriminal Dairesi ve Federal Polis için Palantir yazılımını satın almayı şu ana kadar reddetmiş olarak seçeneklerini açık tutuyor gibi görünüyor.
Dobrindt, 2023 yılında bu programların kullanılmasını reddeden selefi Nancy Faeser’in (SPD) çizgisinden ayrılıyor.
GFF’nin Palantir kullanımına karşı anayasal şikayeti güçlü bir kamuoyu desteğine sahip görünüyor. Alman online dilekçe platformu Campact’ta, politikacılara bu yazılımın Almanya’da kullanımını durdurmaları için yapılan çağrı, 30 Temmuz itibariyle bir hafta içinde 264.000’den fazla kişi tarafından imzalandı.